Sizlere en son yaz başı “Yelkenler Fora” başlığı altında kaptan ehliyeti aldığımdan, bu bahaneyle yelkenli ile uzun yola çıkarak kendimi deniz sularına bırakacağımdan bahsetmiş ve ‘yeniden görüşmek üzere’ diyerek veda etmiştim. Ardından da yelkenleri bir fora yaptık ki sormayın.
Önce Bodrum’dan yola çıktık ta Sicilya’da karaya indik. Ardından Türkiye’ye dönerek biraz dinlenip, tekrar geri döndük. Sardunya’da bıraktığımız tekneyi Türkiye’ye getirmek üzere tekrar yola çıktık. Korint Kanalı’nı geçtik. Yeri geldi 24 saat hiç durmadan denizde yol aldık. Bunca yorgunluğa karşın Korint Kanalı’nı geçmenin nasıl güzel bir deneyim ve görsel güzellik olduğunu sizlere anlatmam mümkün değil, görmeniz lazım. Korint Kanalı Yunanistan’ın kuzey kara topraklarını Mora Yarımadası’ndan ayıran tümüyle yapay bir kanal.
Uzunluğu 6.5 km genişliği 16.5 metre olan kanaldan geçerken elim neredeyse kanalın duvarlarına değecekti. Bu kanal sayesinde İyon denizi ve Ege denizine geçişimiz oldukça kolay oldu. Yunanistan sularına geçmeden önce bizleri Roma ile Napoli’nin karşısına düşen” Ponza” adında küçük bir İtalyan adası karşıladı. Ponza Adası ufacık volkanik bir ada. Bu şirin adayı tavsiye ederim.
GELELİM İYON DENİZİ’NE…
İyon Denizi’nin safir sularından geçerken çektiğim resimleri keşke sizlerle buradan paylaşabilsem. Bu arada yol boyunca olta attığımızı ve bol bol küçük boyutlarda olsa da orkinos yakaladığımızı da dip not düşmek istiyorum. İyon Denizi’ni geçerken karşılaştığımız birbirinden güzel, hatta adını bile duymadığım Yunan adalarından bahsetmeden geçmek istemiyorum. Kefalonya, Korfu, İtake, Zante, Lefke gibi şimdi adlarını hatırlayamadığım daha bir çok Yunan adalarında yine dura kalka yelken maceramızı Ağustos ayının sonlarına doğru tamamladık. Yaklaşık iki ay süren bu uzun deniz yolcuğu sayesinde inanın kullanmakta olduğum her türlü ilaca, sıkıntılara, hüzünlere veda ettim. Kalbimdeki bütün kırgınlıkları, üzüntüleri deniz sularında bıraktım. Teknede sallanmanın özellikle ankisiyeteyi azaltan endorfin hormonunun salgılanmasını sağladığını biliyor muydunuz? Mutluluk hormonu olarak bilinen “endorfin “ salgılandığı anda vücutta stresi oluşturan tüm kimyasallara azalmaktalar. Anlayacağınız stresle baş edemediğiniz de binin bir kayığa ve başlayın küçük küçük sallanmaya...