İçinde bulunduğumuz ülke şartları, sınır komşularımızla olan ilişkilerimiz gözümün önünden özet halinde geçtikten sonra Hazreti Mevlana’nın bir hihayesini hatırladım.
Hikaye’den çıkan sonuçtan ders alınması gerektiğine inandığımdan bugün sizlerle paylaşmak istedim. Okuduktan sonra karar sizin...;
Varlıklı bir adamın Hintli bir kölesi vardı. Adam kölesini iyice eğitmiş, onu ahlaklı insan yapmıştı. Adamın bir de güzel ve iyi huylu bir kızı vardı. Şanlı şerefli ve zengin nice isteyenler oluyordu, ama adam hiçbirine önem vermiyordu.
‘Mal dediğin gündüz gelir, gece gider. Şanlı paralı bir kişinin oğlu olmak da kötü olmaya engel değil’ diyordu.
Sonunda herkesin övdüğü temiz ve genç birini damat olarak benimsedi.
Fakat köle bu haberi alınca hastalanıp yataklara düştü. Gün geçtikçe eriyordu, ama doktorlar derdini anlamıyordu.
Efendisi bir gün eşine; “Seni annesi gibi sever, kimse yokken gidip bir ağzını ara, derdini öğren” dedi.
Kadın kölenin yanına gidip, derdini öğrendi. Meğer köle, kızlarını seviyormuş.
Kadın bunun üzerine öfkelendi, bir kölenin kendi kızlarına talip olması onu kızdırdı. Gidip durumu kocasına anlattı.
Adam ‘Sabret’ dedi eşine. ‘Ben onu vazgeçirmek için bir yol bulurum. Sen şimdi köleye, senin niyetini bilmiyorduk, şimdi öğrendiğimize göre seninle evlendiririz dersin.’
Bu sözler üzerine köle öyle kabardı ve böbürlendi ki hastalığı hemen geçti.
Düğün hazırlıkları yapıldı. Gerdek gecesi genç bir adama, kadın gibi kına sürerek yüzünü örterler ve gelin kıyafeti giydirirler. Karanlık odada baş başa kaldıklarında köle gelinin çirkinliği karşısında dehşete kapılır.
Ertesi gün genç kızı, sanki aynı gelinmiş gibi, alıp kölenin karşısına çıkarırlar. Köle dehşetle bağırır:
‘ Hiç kimse senin gibi gelinin eline düşmesin. Güzdüz taze ve yumuşak olan yüzün gece bir eşeğinkinden de beter oluyor. ‘ Hikayenin sonunu Mevlana şöyle bağlar; Bu dünya, isteklerden oluşan bir tuzaktır. Tuzaklardan kaç, onlardan yüz çevir. Böyle hareket ettin mi , yüzlerce ferahlık bulursun. Fakat istekten geçemedin mi, fesatlıklara uğrarsın.
KISSADAN HİSSE
Şimdi gelelim; “Neden bu hikayeden etkilendim? “
Bana göre; AK Parti iktidarı TBMM’yi sadece savaş ve operasyon kararlarının alındığı bir topluluk haline getirdi.
İşsizlik, yoksulluk, yoksunluk, ekonomik kriz... ise unutuldu gitti.
Mevlana ne diyor; Bu dünya isteklerden oluşan bir tuzaktır...
Her şey olmayı istemek....
İşte sanırım asıl mesele burada....