Hayatım boyunca hep gurur duyacağım bir okuldan mezun olmanın kıymetini bugün bir kez daha anlamış oldum. Bornova Anadolu Lisesi ( BAL ) mezunları öncülüğünde, “Kemal Gürüz Tutuksuz Yargılansın Platformu”, Kordon Otel’de toplandı. İlgi o kadar büyüktü ki, okulumla ne kadar gurur duysam azdır. Şu an 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Kemal Gürüz için kenetlenen İzmirliler, çok kısa sürede kampanya kapsamında 2000’den fazla imza topladılar. Peki Kemal Gürüz için neden mücadele ediyoruz ? Kimdir Kemal Gürüz? Öncelikle bizim, değerli akademisyen eşi Güliz Gürüz’le her zaman severek ağırladığımız, dürüst, çalışkan, vatansever bir aile dostumuzdur. İzmir çocuğudur. Yazlarını İzmir’in Çeşme ilçesinde baba ocağında geçirir. Herkesle dost, herkesle arkadaştır.
Yardımsever, laik, cumhuriyet aşığı çok değerli bir Türk vatandaşıdır. ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra, ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanlığı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı, Tübitak Başkanlığı, YÖK Genel Kurulu Üyeliği yapmıştır. 6 Aralık 1995 tarihinde YÖK Başkanı seçilerek hepimizi gururlandırmış, daha sonra aynı göreve ikinci kere atanmıştır. Şimdi ise YÖK eski Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz cezaevinde.
Kendisi kadar değerli, eli kalem tutan yazarlar, akademisyenler, milletvekilleri, değerli komutanların olduğu gibi... Polislerin arasında götürüldüğü ‘o’ gün, “Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin, Mustafa Kemal’in kurduğu bu devlet yıkılmayacaktır. Bizi bu topraklardan silemeyeceklerdir” sözleri ile eşi Güliz Hanım’ı ağlatırken, beni de kapkara düşüncelere itmiştir. Kendi kendime “Kemal beyi sağlıkla bir daha dışarıda görebilecek miyim acaba?” diye düşündüğümü anımsıyorum. Çünkü Kemal Bey ölür... Kahrından ölür... 7 Ocak 2009 tarihinde Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmasının ardından, Ergenekon soruşturmasının tutuksuz sanığı olarak geçen yılları ve şimdi de 28 Şubat soruşturması kapsamında Sincan Cezaevi’ne konmasını hiç bir surette kabullenememekte. Tutuksuz yargılandığı dönem ara ara sohbet ettiğim eşi Güliz Hanım; “Kemal içerde odasında saatlerdir, sürekli boşluğa bakarak oturuyor” diye dert yanardı.
