HABERTÜRK

Kafası karışık İzmirli çocuk


29 Eylül 2010

Ne güzel siyaset yazılarına ara vermeye karar vermiştim.
Fakat dün İzmirli kafası karışmış gencin yazısını okuduğumda, kendimi daha fazla tutamayacağımı anladım. Ve bir günlük de olsa bu kararımı bozuyorum.
“Evet... Artık lafı hiç eğip bükmeden açıkça söylemenin vakti gelmiştir... İzmir, faşizmin başkenti haline gelmiştir... İzmir, Türkiye’nin yeni Maraş’ıdır...”
Bu cümleleri kimin sarf ettiğini hatırladınız mı?
Taraf gazetesi köşe yazarı Rasim Ozan Kütahyalı...
Ben kendisine artık “İzmirli kafası karışık genç” gözüyle bakıyorum.
27 Eylül’deki yazısını okuyunca yanımda olsa, inanın kulağını çekecektim.
‘Neden okuyorsun o zaman’ diye soranlarınız olabilir.
Çünkü İzmirli... Ama kafası çok karışık. Henüz genç... 29 yaşında!
Öz geçmişine baktım, 30 Nisan 1981’de İzmir’de doğduğu dışında hiçbir yerde fazla bir bilgi yok.
Sanki doğmuş, büyümüş ve hemen iş hayatına atılmış. Sadece doğum tarihi ve iş hayatından bahsedilmekte.
Bir de sıkı bir sol düşmanı olduğu, liberal-demokrat kimliği anlatılıyor.
“Ben Başbakan’ı seviyorum... Siyasi liderliği bir yana, insan olarak da seviyorum. Çok sahici bir adam bence. Ben Hüseyin Çelik ve Başbakan miting kürsüsünün arkasındaki küçük odada sohbet ederken daha da net olarak gördüm bunu...
Kendi geleneksel-ataerkil anlam dünyası içinde çok hakiki bir adam Erdoğan. Rahmeti de, gazabı da, öfkesi de, gözyaşları da çok sahih... Eyyam yok, numara yok, ri-yakarlık yok, fitne fesat yok, dengecilik yok.”
İşte bu cümleler okuduğum yazısından aldığım bir paragraf. Yazı aynı uslupla; sevgi ve hayranlık kelimelerinin farklı ifade ediliş şekilleri ile devam ediyor ve bitiyor.
Yazısında bir başka bölüm daha var;
“İşte bu Başbakan bazı medya kuruluşlarına asla güvenemiyor. Arkasını döndüğünde, fırsatını buldukları an her şeyi yapabileceklerini düşünüyor. Bu grupların hakkaniyetine, adaletine güvenmiyor. O medya içinde çıkarları gereği samimiyetsiz biçimde kendisine ‘yandaş’ gözükenleri de iyi biliyor. Yarın rüzgar dönerse o tiplerin neler yapabileceğini iyi biliyor...” şeklinde.
Bugünlük yerim bitti... Yarın aynı konuya devam edeceğim. Fakat şunu söylemek istiyorum ki; bugüne dek bana arkasını dönen kimse kazık yemedi!