Kaset skandali ile beraber günlerdir Baykal'ın yeniden genel başkan olup olmayacağı tartışılıyor.
Fakat
kimsenin aklına mağdur durumda olan diğer insan yani Nesrin Baytok gelmiyor. Herkes sanki şahit olmuş gibi işkembeden konuşuyor:
- Evet zaten konuşulan bir şeydi.
- En iyi anlaştığı kişi, parti içinde Deniz Bey'dir.
Beni en çok şaşırtan ise Latife Tekin oldu. Latife Hanım, ayda yılda bir Ankara'ya gidermiş. Geçen hafta Ankara'da bu olay patlamadan bir gün önce gittiği bir düğünde bu konu konuşulmaktaymış.
Latife Hanım, "Ben bile bu dedikoduyu duydum. Keşke Baykal istifa edeceğine aşkını itiraf etseydi" diyerek beni çok şaşırtan, dehşete düşüren sözleri ekranda milyonlarca kişinin duyabileceği şekilde söyledi.
Gerçekten çok üzüldüm. Duyduğunun sadece dedikodudan ibaret olduğunu kendi ağzıyla dile getiren biri, nasıl bu kadar fütursuzca bir başka kadın hakkında konuşur?
Yazık... Çok yazık!
İşte, Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınların siyasette varolamamasının ana sebebini naklen izliyorsunuz.
Bir kadın üniversite mezunu olduğu halde kademe kademe yükselmeye başlamış, hatta milletvekili olmayı başarmış, bir de gelen başkanın yakın çalışma arkadaşı olmuşsa mutlaka yatağından geçmiştir. Öyle mi?
Bu kadın evliymiş, çoluğu çocuğu varmış; önemi yok. Hele belden aşağı vurmak, bir kadını yok etmenin en kolay yoludur.
Şimdi beklenen, sayın Nesrin Baytok'un istifa etmesi. Yani linç, daha yeni başladı.
★
Yıllarca aktifsiyasetin, siyasetçilerin içindeyim. Gece rakı sofralarında alınan kararlara, yapılan kulislere defalarca şahit oldum. Erkek siyasetçilerin türlü türlü rezilliklerini izledim.
Siyasette varolma savaşı veren kadınların, o masalara eşlik etme zorunluluğunu, siyasi seyahatleri yaşadım.
Çünkü bu toplantılara ya da seyahatlere katılmazsan dışlanırsın. Sana, "Eve git, çamaşır yıka ya da kocan izin vermez" diyerek ezik muamelesi yapmaya başlarlar.
Üç kere üst üste yanına oturup konuştuğum birçok siyasetçi arkadaşımla evli barklı olduğumuz halde az daha dedikodu malzemesi oluyorduk.
İşte kadınların siyasette var olamamasının gerçek yüzü...