HABERTÜRK

Kadın ve medya...


21 Kasım 2013

Türkiye’de “kadınların konumu” konusunda yaşadığımız çelişki ne yazık ki medya alanında da geçerli. Hatta o kadar ki üniversitelerde ders olarak okutulmakta.

Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü’nde okuyan oğlumun bu sene ki ana derslerinden birinin adı “Kadın ve Medya.”

Ders notlarına göz attığımda ilgimi çeken bazı bilgileri sizlerle paylaşmadan önce oğluma da bahsettiğim medyada ki önemli bir “kadın” çelişkisinden bahsetmek istiyorum.

Bugün ülkemizde kadınlarımız, kızlarımız daha mazbut yaşamaya zorlanırlarken gazetelerin ana sayfalarında sağ üst köşede halen daha seksi bir kadın resmi ve haberi yer alır. Bu değişmeyen bir kural gibidir.

Madem ülkemizde her konu dönüp dolaşıp kadın ve erkeklerin yaşam şekillerine geliyor o halde neden kadınlar gazetelerin sağ üst köşelerinde yer almaya devam ediyorlar?

KUTSAL ANNELER

Türkiye’de devlet tekelinde olan radyo ve televizyonun kadınlara yönelik olarak hazırladığı programlar kadınlara “nazik hanımlar” , “saygı değer ev hanımları” “kutsal anneler” muamelesi yapılan bir alan olmuş idi.

Radyoda ilk kez 1939 yılında başlayan kadınlara yönelik programlar kadına “evin anası” olmanın dışında bir kimlik tanımaksızın önce “Evin Saati” daha sonra da “Ev” adını alarak başlamış.

Bu durum 1970’lere kadar sürmüş.

1974-80 yılları arasında TRT-1’de “Kadın Dünyası”, TRT2’de “Kadın ve Aile” programları yayına girmişti.

Bu programlar amaçlarını anlatırken ‘kadını’ toplumun mutlu yarınlarını gerçekleştirecek temel öğelerden biri olarak tanımlamışlar.

1980’li yıllardan itibaren ise “yetişkinlere genel olarak seslenen” programlar devreye girmişti.

Bunlar da zamanlamaları itibariyle, özellikle ev kadınlarının günlük ev işlerini programlamalarına uygunluk göstererek yayına giren “Günaydın”, “Günün İçinden”, “Öğle Üzeri”, “Öğleden Sonra” gibi programları idi.

Yani gerek tek gerekse iki kanallı dönemlerde hedefte hep kadınlar olmuş.

Peki bugün durum farklı mı?

Yıl 2013. Binlerce kanal ve binlerce sabah kuşağı ile başlayan yüzlerce kadın programları...

Dün ne ise bugün de durum aynı.

Biz kadınlar adına oldukça üzgünüm.

Değişen hiç bir şey yok. Ve oğlum bizleri ders olarak okuyor.