"Erkekler, erkeksi ve kafalı kadınlardan hoşlanmazlar.
Fazla gözüpeklik, kültür, zeka, güçlü kişilik gözlerini korkutur.
Kadın olmak; çolak, yararsız, edilgen, kuzu gibi uslu olmak demektir.
Kişiliğini ortaya koymaya kalktığı an dişiliği ve gönül
çelme olasılığı azalır."
Böyle diyor Simone
de Beauvoir; Kadınlık üzerine kafa yoran, ne anlama geldiği meselesi üzerinde düşünen bir kadın varoluşçu. Erkek ve kadın dünyası içinde hükümranlık ve roller konusunda, farklı görüşler yansıtmış ve savunmuştur.
LİDER OLMAK KOLAY MI
Simone de Beauvoir'ün bu sözlerini bana hatırlatan eski bakanlarımızdan sayın İsmet Sezgin oldu. Sayın Sezgin her zamanki alçak gönüllülüğü ile İstanbul'daki ofisime ziyarete geldiğinde günümüz olaylarını da içine alan güzel bir sohbet yaptık.
Sohbet konumuz "Liderlik" üzerine idi. Türkiye'nin lider alternatifi bulamamasından açılan sohbetimiz esnasında hepimiz kendimize göre lider tarifi yaptık.
Tabi ki en anlamlı açıklama sayın Sezgin'den geldi. İsmet Sezgin; "Liderin tanımını yapmak zordur. Lider; konjonktürün yarattığı, ortamın geliştirdiği, fırsatların ve tesadüflerin de rol oynayabildiği bazı kişiler yetenekleri, zekaları, olanakları, şansları, kurnazlıkları, cesaretleri, sabırları azim ve iradeleri ile lider durumuna gelebilmişlerdir.
GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE GETİRİN
Simone de Beauvoir:
"Kadın doğulmaz olunur" der. Bunu liderler içinde uygulayabiliriz. Lider doğulmaz lider olunur. Tabi bu sözün demokrasiler için geçerli olduğunu söylemeliyim. "Ekip lidersiz olmaz. Lidersiz ekip olmaz. Lider her şeyden önce ekibine inanç ve güven vermeli. Kişilere heyecan ve umut vermeli" şeklinde lider tarifi yaptığında, ister istemez Türkiye'nin şu an başında liderlik konumunda olan kişileri gözümün önüne getirdim.
Ekip insanı mı? Hayır !
İnanç ve güven veriyor mu? Hayır!
Heyecan ve umut veriyor mu? Hayır!
Sabırlı ve toplumla barışık mı? Hayır!
