HABERTÜRK

Kadın cinayetlerinde yüzde 100 artış


29 Eylül 2012

İzmir’in Karabağlar ilçesinde, evli ve 2 çocuk annesi öğretmen 40 yaşındaki Rabia Sevilay Durukan’ın, sınıfta onlarca öğrencinin gözleri önünde bıçaklanarak öldürülmesinin ardından bana kalırsa ortaya tek bir gerçek çıktı: “Kadınsan kolay dövülürsün, kolay öldürülürsün...” Hani kadın cinayetleri azalacaktı, hani engellenecekti, hani önlemler artırılacaktı?

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yılın ilk 6 ayına ait kadın cinayetleri verilerini açıklamış. Platformun verilerine göre; işkence ile öldürülme oranında yüzde 100’lük artış olmuş. Öldürülen kadınların yüzde 10’u çuvala konularak, denize atılarak ya da yakılarak bedenleri yok edilmiş. Açıklamaya göre kadınların yüzde 53’ü “kendi hayatına dair karar verdiği”, yüzde 28.5’i ayrılma ya da boşanma, yüzde 22’si kıskançlık, yüzde 8’i ise reddetme gerekçesiyle öldürülmüş.

Diğer veriler ise üzücü bir şekilde şöyle artmış:

2008-2011 veriler raporunda kadınların yüzde 88’i tanıdıkları erkekler tarafından öldürülüyordu. Şimdi ise yüzde 100’ü... 2008-2011 veriler raporunda kocası ya da eski kocası tarafından öldürülen kadınların oranı yüzde 47, şimdi ise yüzde 69... Aile içinde öldürülen kadın oranı yüzde 54... Koruma talep eden kadınların yüzde 75’ine tedbir kararı çıkarıldı. Ve bu kadınların tümü öldürüldü. Eeee... Nerede kaldı kadın haklarını koruyan kanunlar? Nerede kaldı kadınların devlet tarafından korunmaları? Hepsi laf...Bizleri belli ki duyan dahi yok... Çünkü yüzde 100 artışın başka açıklaması yok.

35 YAŞ "YOLUN YARISI" MIDIR?
Yaş otuz beş yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Ey, Cahit Sıtkı Tarancı! Nereden biliyorsun, kim söyledi sana yolun yarısının 35 olduğunu? Taktım kafayı 35 yaş meselesine... Ben 35 yaşı geçeli tam 10 yıl oldu. Peki neden kendimi halen daha yolun yarısında hissetmiyorum dersiniz? Yarın benim doğum günüm. Dolu dolu 45 yaşında oluyorum. İşin garip tarafı kendi köşemden sevinçle ilan ediyorum. Saklamıyorum... Neden acaba? Eskiden gençtim.

Yaşımla ilgili tek problemim olarak meslek sahibi olmayı görürdüm. Sonra da kendi kendime “Evlenip çocuk doğurmam lazım” dedim. Evlendim, çocuğum oldu. “Kariyer de yaparım, çocuk da bakarım” dedim. Dediğimi yaptım. Ve nasıl geçtiğini anlayamadığım ama geçerken de bana kanırta kanırta yaşatılan o 45 koca yıl... İşte doldu... Şimdi ne olacak? Kimbilir?