Her iki cinsin aklının aynı çalışmadığı gerçeği defalarca kanıtlanmış olsa da bilim adamları kadın ve erkek beyinlerini incelediklerinde yapısal farklılıklar da bulmuşlar. Her iki beynin kendilerine has benzersiz özellikleri var.
Bunların yapı, fonksiyon ve bilgi işleme yolları da farklı. Erkekler ve kadınların beyaz ve gri cevher miktarlarının farklı olması nedeniyle, kadınlar ve erkekler beyinlerini farklı şekilde kullanmaktalar.
Bir erkek beyni, bir kadın beyninden yaklaşık olarak %10 daha büyüktür. Ortalama bir erkek beyni yaklaşık 1.260 cm3 hacminde iken, ortalama bir kadın beyni yaklaşık 1130 cm3 hacminde.
Ağırlık olarak karşılaştırmak istersek ortalama bir erkek beyni 1,345 gram iken, ortalama bir kadın beyni 1,222 gram. Ancak beyin büyüklüğü cinsler arasında bir zeka göstergesi değil.
Beynin dış kısmı yani gri madde ile kaplı olan kısım, bilgilerin işlenmesinden sorumlu. Bir erkek beynindeki gri madde bir kadına göre 6-7 kez daha fazlaymış.
Fakat, bir kadın beyni bir erkek beyninden 9,5-10 kat daha fazla beyaz cevhere sahip. Beyaz cevher bir işleme merkezinden diğerine bilgi taşıyan sinir lif demetleri içermekte.
İŞİN ASLI BEYAZ MADDEDE
Bir çalışmaya göre kadınlarda beyaz maddenin daha fazla olması dolayısıyla kadınların düşünürken daha fazla beyaz maddeyi kullanıyor olabileceklerini, erkeklerin ise daha fazla gri madde içermeleri nedeniyle düşünürken gri maddeyi kullanıyor olabileceklerini öne sürmekte. Kısacası kadınlar ve erkekler farklı şekillerde düşünmekteler.
Bana kalırsa işin asıl şu beyaz madde de bitiyor. Beyaz cevher sayesinde kadınların bilgi taşıyan kabloları daha yoğun ve daha detaylı. İşte bazen bu kablolarımız birbirine dolanabiliyor. O zaman kısa devre yapıp arıza çıkarabiliyoruz.
Bu konuyu “KADIN AKLI ERKEK AKLI” isimli tiyatro oyununda sevgili Saba Tümer ve arkadaşları öylesine güzel işlemişler ki.
Oyun kısa bir süre sonra İzmir’de de sahnelenecek. Yılların başarılı televizyoncusu Saba’yı tiyatro sahnesinde görmek son derece keyifli idi. Saba’nın rol yapmasına gerek kalmıyor. Nasılsa öyle oynayarak rolünün hakkını en doğal en güzel şekilde vermiş. Yönetmen Savaş Özdural Saba’ya bu rolü ilk teklif ettiğinde Saba önce düşünmüş. Fakat çevresindeki en yakın arkadaşlarının olaylara tepkilerine yeniden göz atınca oyunda rol almanın hiç de zor olmayacağına kanaat getirerek rolü kabul etmiş. Eh sonuçta sadece kendini sahneye koyacak ve olduğu gibi oynayacak.
Kadın aklı işte... Sonuçta ortaya son derece keyifli bir eser çıkmış.
Aynı gezegende yaşamamıza rağmen neden bu kadar farklıyız?
Bütün suç kromozomlarda mı? Kadın konuşuyor, erkek anlamıyor. Erkek konuşuyor, kadın anlamıyor.
Yoksa biz aynı dili mi konuşmuyoruz.?
Seyrederken hem gülecek, hem de düşüneceksiniz. İzmir’e geldiklerinde, kaçırmayın...