HABERTÜRK

Kaç çeşit yönetim şekli vardır?


02 Kasım 2012

29 Ekim törenleri tartışılırken açılan pankartlara dikkat ettiniz mi? Benim en çok dikkatimi çeken bir çok ilçemizde yer alan şu pankart oldu: “Cumhuriyet onurumuzdur, sahip çıkalım!”

Elbette Cumhuriyet onurumuzdur. Elbette sahip çıkıyoruz ve çıkacağız. Yalnız bir soru sormak isterim: Hangi cumhuriyet? Çünkü cumhuriyetin çeşitleri var; İslam cumhuriyeti var, halk cumhuriyetleri var, bizimki  gibi “laik cumhuriyet”ler de...

Unutmayalım ki; bizim sahip çıkacağımız, Laik Cumhuriyet’tir. Yani bizlere miras bırakılan.

Din vicdan özgürlüğüne sahip olan, ama bu özgürlükleri, devlet yönetiminde dini esasları uygulamak olarak kabul edenler gibi değil... Bize miras bırakılan din ve devlet işlerini birbirinden ayrı tutan Cumhuriyet’tir.

Aklımızdan çıkarmamız gereken bir husus var: Yönetim biçimleri, devletlerin idare şeklidir. Devlet şekli cumhuriyet olan, yani halk egemenliği olan devletlerde bununla özdeş olarak her zaman demokrasi olmayabilir. Yönetim biçimi ile devletin kuruluşunun ve milletlerin hayat tarzlarının, dünya görüşünün derin bir ilgisi vardır.

Örneğin; Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhuriyeti kurarak monarşiye son vermesi ve Meclis Yönetimi’ni esas alması, dünyada bizim adımıza önemli bir gelişmedir. Çünkü genellikle cumhuriyete geçen (Birçok devlet I ve II. Dünya savaşlarından sonra Cumhuriyete geçmiştir) sistemlerde, diktatörlük veya ideolojik yönetimler egemendir.

Hani sık sık Atatürk’e diktatör diyen, Atatürk’ü sevmiyorum, sevenleri de sevmiyorum diyen, televizyonlarda bas bas bağıran, köşelerde yer tutup ahkam kesen köşe yazarları ya da kendilerini otorite sananlara diyeceğim o ki; 89 yıllık Cumhuriyet tarihimizi, bize miras bırakılan Laik Türk Cumhuriyeti’ni oturup inceleme zahmetine katlanın. İşte belki o zaman Cumnuriyetimizin farkını fark edersiniz.

Cumhuriyet onurumuzdur, sahip çıkalım. Laik Türk Cumhuriyeti olduğumuzu ise aklımızdan hiç çıkarmayalım.