Bir süredir İstanbul'daydım. Birkaç gün önce de Alsancak sokaklarında, unuttuğum bir manzarayla yeniden karşılaşmanın üzüntüsünü yaşadım.
İzmir eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın döneminde, kökleri kazınmış olan yankesiciler yeniden sokaklara dökülmüşlerdi.
Çapkın İzmir'e tayin olmadan önce, Alsancak Reyhan Pastanesi karşısında yürürken, bir taksi şoförü yanıma yanaşmış ve "Hanımefendi birazdan çantanızı arkanızdan gelen iki çocuk çalacak. Lütfen dikkatli olun" sözleri ile beni uyarmıştı. Taksi şoförü, "Biz her gün burada durduğumuzdan hepsini tanır olduk. Sürekli bu bölgede bayanların çantalarını kapıp kaçıyorlar" açıklaması yapmıştı. Bir taraftan teşekkür edip, diğer taraftan, "Siz bu durumu biliyor, olaylara şahit oluyor, yankesicileri tanır hale geliyorsunuz da, İzmir Polisi armut mu topluyor?" diyerek çantama sımsıkı sarılmış, söylene söylene yoluma devam etmiştim.
"BU FİLMİ GÖRMÜŞTÜM.."
Az sonra da bir bayanın "Çantam, çantamı çaldılar!" haykırışlarına şahit olmuştuk. Beni çarpamayacaklarını anlayan yankesiciler aynı dakikalarda kendilerine ne yazık ki bir başka kurban seçmişlerdi... Benim şansım bir başkasının şanssızlığı olmuştu. Tıpkı İstanbul gibi..
Hüseyin Çapkın'ın İzmir'e atanmasıyla tüm bu kötü senaryolar son bulmuş, güvenle gezer olmuştuk. Ta kiii... Yine Alsancak'ta, yine aynı noktada benzer olayı yaşayana dek...
Yine bir kaos, yine haykıran bir kadın "Çantammm!" Kendi kendime "Ben bu filmi görmüştüm" diye düşünürken, yanıma dilenmek için yaklaşan çocuğun sesiyle irkildim. Bir de ne göreyim neredeyse her köşe başında çoluk çocuk dilenciler yine sokaklara dağılmışlar. Araba camlarına yaklaşarak herkesi rahatsız eden dilenciler, yeniden İzmir sokaklarına peydahlanmışlar.
KİME ŞİKAYET EDECEKLER?
Bu arada size biraz da İstanbul'dan bahsedeyim. Hüseyin Çapkın göreve geldiğinden beri, İstanbul sokaklarında inanın nasıl derler 'asayiş berkemal.' Hatta birçoklarının şikayet ettiği 69 liralık "Kabahatler Kanunu" o kadar işe yaramış ki, İstanbul travestileri, Emniyet Müdürü Çapkın hakkında suç duyurusunda bulunacaklarmış.
Neden mi? Çünkü travestilere, kaldırım kenarlarında gezme, trafiği engelleme, çevreyi rahatsız etme, gerekçeleri ile "Kabahatler Kanunu" çerçevesinde bol bol ceza kesilmiş. Emniyet görevlilerinin ceza verebilmelerini sağlayan bu kanun tabi ki travestilerin hiç işine gelmemiş. Cezaların 'Keyfi' kesildiği kanısına vardıklarından da yargıya başvurma kararı almışlar. Merak ettim de... Acaba kimi kime şikayet edecekler?
