“İzmir’de siyaset yapmak ateşten gömlek giymekten farksızdır.” Nur içinde yatsın, eski bakanlarımızdan Ersin Faralyalı‘nın bu sözlerini hiçbir zaman unutmam.
Siyasete ilgi duymaya başladığım ilk günlerdi.
Rahmetli Faralyalı, Demokrat Türkiye Partisi İzmir İl Başkanlığı toplantı salonunda il başkanı olarak konuşma yapıyordu.
Bizler de Türkiye siyasetine onca emeği geçmiş, bakanlık yapmış olmasına rağmen İzmir’e dönerek siyasete yeniden başlarcasına İl Başkanlığı görevini üstlenmiş olan bu siyaset duayenini şaşkınlıkla dinliyorduk.
O günden bugüne tam 14 yıl geçmiş.
Sayın Faralyalı’nın İzmir siyaseti ve İzmir’de siyaset yapmak isteyenlere söylediği bu sözler hafızama öyle bir kazınmış ki yıllardan beri izlediğim ve bir fiil muhatap olduğum İzmir adına yapılan siyasi çalışmaların içindeki siyasetçilerin mücadelelerini gördükçe kendisinin bu sözlerini hatırlarım.
İzmir’den bir süre ayrı kalıp döndüğümde yerel gazeteleri en ince ayrıntısına kadar okumak, siyasi partilerin il ve ilçe çalışmalarını izlemek bana hep aynı dizinin devamı gibi gelir. Çünkü okumaya başladığım andan itibaren en fazla sadece isimleri değişmiş bulduğumdan anlamakta hiç zorluk çekmem.
Örneğin CHP...
İzmir’de CHP hiçbir zaman kendi iç huzurunu sağlayamamıştır. Bu nedenle de İzmir ve İzmirliler, CHP’nin kıymetini bilseler de CHP hiçbir zaman bunu anlayamamış, İzmir’i hak ettiği şekilde temsil edememiştir. Her dönem mutlaka ya il başkanları ilçelerle ya milletvekilleri belediye başkanları ile ya da kim kimle olursa olsun mutlaka kavga eder.
Birileri görevden alınır, birileri göreve atanır. O da olmazsa kayyum görev alır. İzmir CHP adına bu durum sanki değişmez bir ritüel olmuştur.
Geçmişi bırakıp bugüne bakacak olsam CHP İzmir İl Teşkilatı’nda yine değişen hiçbir şey olmamış.
Dün okumaya kaldığım yerden devam ettim. CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, İzmir milletvekili Mehmet Ali Susam’la atışıyor. CHP’li Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile diğer CHP’li belediye başkanları didişiyor. İlçe teşkilatlarının kimi bir taraf olurken kimileri de bertaraf edilmeye çalışılıyor.
Yani anlayacağınız gerek CHP İzmir İl Teşkilatı gerek belediye başkanları gerekse milletvekilleri bugüne kadar yapılmış olan bütün seçimlerde İzmir halkının kendilerine verdikleri değeri hala anlayamadıkları gibi bir de tepmekle meşguller. Hani bir söz vardır; “Filler tepişir, çimenler ezilir.” İşte o misal...
Önümüzdeki yerel seçimlerde İzmir’i de AK Parti’ye teslim ettikleri gün, belki akılları başlarına gelecek ama...
Uğurlar ola...!