HABERTÜRK

İşte gençlik...


14 Aralık 2010

Delikanlı...
Yani deli kanlı...
İşte adı üstünde kanları deli gibi akanlar.
Çılgın, yerinde duramayan, yaramaz...
Son haftalarda artan öğrenci hareketlerini izliyorum.
Her zaman bahsederim hatta yeri geldiğinde kendimizden örneklemeler yaparım; 19 yaşında bir oğlum var.
Yani tam zamane genci...
Bu öğrenim döneminde, yaşına rağmen ancak üniversite sınavına girebilecek.
Çünkü lise eğitimi, tam onun ortaöğretim yılları döneminde 5 yıla çıktı.
Daha bir sürü değişiklikler.

DİKKATLİ BAKIN
Hepsi bu dönemin gençlerini etkiledi.
90’lı yıllar sonrası doğan gençlerimizi iyi inceleyin lütfen.
Onlar; yeni, farklı, teknoloji ve bilgisayar delisi genç kuşağımız.
Örneği yine kendimizden vereceğim;
Oğlumun Okul Müdürü İpek Hanım’la konuşmak için okulu arıyorum.
Amacım üniversite sınavına girecek olan oğlumla müdüre hanımın biraz konuşması.
Hatta biraz da ders çalışması, bilgisayar başından kalkması konusunda da kendilerinden yardım talep etmek.
Ben daha “Alo..!” der demez bir dokundum bin ah işittim;
“Ayşem Hanım, bu yıl öğrenciler beni çok yordular. Hepsi aynı canınızı sıkmayın. Son derece rahatlar. Hiç bu yıl ki kadar rahat 12. sınıf öğrencileri ile karşılaşma-mıştım.”
Telefonu kapatırken ben biraz olsun rahatlamış, İpek Hanım ise haklı sinirini ve üzüntüsünü dile getirmeye devam ediyordu.
Ben bir tane ile baş edemezken kendisi 60 tane ile uğraşmak zorundaydı.
Ve işin kötüsü mesleği buydu.
Son haftalarda öğrenci hareketleri yalnızca Türkiye’de değil dünyanın dört bucağında arttı.
Küresel ekonomik kriz misali, “küresel gençlik krizi” dalga dalga yayılmakta.
Prens Charles ve eşinin arabalarının gençler tarafından tekmelenmesi bu krizin örneklerinden sadece bir tanesi. En son 60’lı yıllarda görülen “küresel gençlik krizinin” yeniden baş göstermeye başlamasının nedeni ne olabilir? İnternet...?

SAYILAR AZ DEĞİL
Türkiye’de yaklaşık 35 milyon internet kullanıcısı mevcutmuş.
Yalnızca Facebook üye sayısı 500 milyon.
Twitter’ı günde 300 bin kişi kullanıyormuş, bu da ortalama 55 milyon “twitt” yaparmış.
Aslında hiç de aktif olmayan bu gençlik bütün gün bilgisayar başından kalkmaz iken neden sokaklara döküldü, protestolara başladılar?
Sanırım önce araştırılması gereken yadsınamaz gerçekler bunlar...