HABERTÜRK

İmkansız ama gerçek olaylar zinciri


28 Ekim 2009


Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, terör örgütü PKK üyelerinin teslim olması sırasında yaşananlarla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde, "19 Ekim günü ve müteakip günlerde yaşanan olayların hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değildir. 25 Ağustos 2009 günü ifade ettiğimiz gibi ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına çekebilecek tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Demokrasiler savunmasız rejimler değildir. Gelişmeler terörle mücadeledeki azim ve kararlılığımızı etkileyemez'' açıklaması yapmıştı.
Sayın Tümgeneral'im, Türkiye'de garip şeyler oluyor. Hani yabancı televizyon kanallarında "imkansız ama gerçek olaylar" adında bir program var, işte onlardan... Hani rahmetli Özal ne demişti; "Alışırsınız alışırsınız... Burası Türkiye."
Ne oldu? Alıştık...
Şimdi de göreceksiniz, "Mümkündür, mümkündür..." denecek.

YILLARDIR TUTUKLANMADI

Kaçması yıllardır beklenen, hatta kaçmadığı için şaşkınlık yaratan, boy boy sosyete dergilerinde resimleri basılan Cem Uzan ve ailesi, yıllardır suçları belli olmasına rağmen tutuklanmadılar, kaçtıktan sonra tutuklanma kararı çıktı.
Mümkündür, mümkündür...
Uzan'dan sonra, oyuncu Gamze Öz-çelik'e nitelikli cinsel istismar suçundan yıllardır yargılanan Gökhan Demirok da kaçmış...!
Mümkündür, mümkündür...
İstanbul'da 16 okulda 28 öğrencide, Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde domuz gribi vakası çıkmış. (Halbuki, aylar önceden uyarıları verilmişti. Tehlike geliyorum demişti. Ama anlayana...)
Mümkündür, mümkündür...

HEPSİ MÜMKÜNDÜR

Genel seçimlerin 4 yılda bir yapılması yönündeki yasa teklifi perşembe gecesi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. "Erken seçim olur endişesi ile gece yarısı kabul edilen bir yasa tasarısı olur mu?" diye bana sormayın lütfen.
Mümkündür, mümkündür...
PKK'lıların Habur Sınır Kapısı'nda Diyarbakır'dan giden özel yetkili savcılara Öcalan için "Sayın" ve "Pişmanlıktan faydalanmak istemiyorum" kelimelerini sarf etmelerine rağmen tutanaklara girmediği doğru mudur, sorusunu da bana sormayın.
Mümkündür, mümkündür...
Gaziler madalyalarını kırıyor, protezlerini fırlatıp atıyorlarmış. "Ben kimin için gözümü, bacağımı kaybettim?" diye soruyorlarmış. Böyle bir duruma devlet erkanı tepkisiz kalabilir mi?
Mümkündür, mümkündür...
Sayın Tümgeneralim 25 Ağustos 2009 günü ifade ettiğiniz gibi ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına çekebilecek tutum ve davranışlar var mı?
Mümkündür, mümkündür...