The European yazarı Gareth Jenkıns‘ın 24 Nisan 2012 tarihli köşe yazı sanki bugüne ışık tutuyor. Yazıyı Suriye tarafından düşürülen savaş uçağımızdan sonra okuduğumda oldukça şaşırdım.
Jenkıns’in köşe yazısından bazı paragrafları alarak, cümlelerine dokunmadan sizlerle paylaşıyorum;
** BM tarafından Suriye için üzerinde anlaşmaya varılan ateşkese uyulup uyulmayacağı beklenirken, galiba bazı Türk yetkililer, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın ateşkesi delmesini umuyor. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şam’daki eski müttefikine bu denli kararlılıkla karşı gelmesinin ardından, hikayenin sonunda Esad’ın daha uzun yıllar iktidarda kalma olasılığı Ankara açısında adeta bir kabus senaryasu.
**Türkiye ve İran, Orta Doğu’da hep iki büyük rakipti. İki ülke bölgede dominant güç olma hırsına sahip. Erdoğan’ın daha sonra Esad rejiminin protestolara müdahalesi konusunda sergilediği yoğun tepkisi, bu nedenle kırılan gururun işaretiydi.
**Ankara’nın caddelerinde Osmanlı’yla ilgili nostaljik hatıraların kol gezdiği bir dönemde uluslararası bir koalisyonun parçası olmayan ve bir zamanlar Osmanlı dönemine ait olan yere ayak basan Türk birlikleri, Arap komşularda alarm zillerinin çalmasına neden olabilir. Çünkü Suriyeliler, yeni bir Türk hegemonyası mevzubahis olduğunda fazla coşkulu olmuyor.
Eminim sizlerde son günlerde Suriye ile aramızda yaşanan olayları düşünüp benim kadar şaşkınlığa uğradınız. Hem de alt tarafı Gareth Jenkins’in yazısının üzerinden 2,5 ay gibi bir zaman geçmişken...
Hamile olduğum babama mesaj atılsa
Diyelim ki hamileyim...
Arayan babam ...
- Günaydın babacım... Hayrola sabahın bu saatinde kötü bir şey yoktur inşallah?
“Hayır mı şer mi bilmem. Biraz önce, ‘Tebrikler kızınız hamile’ diye sms aldım. Hem de Sağlık Bakanlığı’ndan.
-Şaka babacım, şaka. Sağlık Bakanlığı Babalar gününde gönderceceği şaka mesajlarını yanlışlıkla geç göndermiş.
- Hah şimdi rahatladım kızım. Seni bulamasaydım az daha inme inecekti bir tarafıma.