HABERTÜRK

Hüzünlü bir düğün


21 Eylül 2011

Önceki akşam hayatımda ilk defa ailelerinin zoruyla töre gereği evlendirilen iki gencin düğününe şahit oldum.

Gece boyunca boynu bükük gelini, her hareketini kontrol altında tutmaya çalışan damadı, bütün gece boyunca el ele dahi tutuşmayan çifti izledim.

Gelinin annesi ile damadın annesi kanlı bıçaklı, babalar ise gerekmedikçe yan yana bile gelmiyorlar.

Kız tarafı sağda, oğlan tarafı solda oturtulmuş. Biz ise önemli konuklar olarak yanımızda Meclis eski Başkanımız İsmet Sezgin olduğundan tam göbekte orta masaya oturtulduk.

Gece muhtemelen Sayın Sezgin’in varlığına hürmeten olaysız geçti.

Kız ve oğlan mahalleden arkadaşlarmış. Bu arkadaşlık zamanla flörte dönüşmüş. Kız 17, oğlan ise 19 yaşında.

Eh... Sonra olanlar olmuş, kızın da rızasıyla birlikte olmuşlar.

Gel zaman git zaman oğlan başka dallara zıplamaya başlamış. Gençlik işte...

Bu duruma çok içerleyen kızımız ailesine oğlanı şikayet ederek “Bana tecavüz etti” demez mi... Kız tarafı Azerbeycanlı bir aşiret.

Bombanın pimini çeken kızın şaşkın bakışları altında silahı kuşanan ailenin erkekleri, oğlan tarafının evini basmak üzere evden fırlamışlar.

Söylemeyi unuttum. Bu olay Doğu ya da Güneydoğu’da değil, İstanbul’un tam göbeğinde geçiyor.

Oğlumuzun babası Allah’tan emekli bir polis memuru.

Kavga, gürültü, tartaklama derken soluğu karakolda alırlar. Delikanlı anında ‘17 yaşında genç kıza tecavüzden’ tutuklanıp cezaevine yollanır.

Bu durum karşısında yıkılan oğlan tarafı, karşı tarafı yumuşatmak için ellerinden geleni yapmaya başlar.

Kızı isterler, ‘Hemen nikah yapalım’ derler.

Binbir zorluk çıkaran kız tarafı sonunda ikna olur. Delikanlı hapisten çıkar ve nikah masasına oturtulur.

İşte dün gece gittiğimiz düğün bu düğündü.

Ortam gergin, herkes birbirine ters bakıyor. Minik gelin nikah masasından başını kaldırmıyor. Oğlan ise özgür kalmanın mutluluğunu yaşamaya korkarcasına gelinine dokunmamaya çalışıyor.

Ortamın gerginliğini azaltabilmek adına İsmet Sezgin her zamanki ‘İsmet ağabey’liğini göstererek soluğu sahnede aldı.

Gelinin ve damadın ailelerini yanına çağırdı ve “Dün dünde kaldı. Önemli olan gençlerin mutluluğu” şeklinde güzel bir konuşma yaptı.

Ardından da her iki tarafın ailesi ve Sayın Sezgin topluca resim çektirdi.

Bu evlilik yürür mü? Kanunlara göre 5 yıl boşanmaları mümkün değil çünkü delikanlı anında hapsi boylar.

Aile olmayı başarırlar mı?

Her iki tarafın büyükleri savaş baltalarını gömer, dost olmayı başarırlarsa... Ama gözlemlediğim kadarıyla zor gözüküyor.

Hayatlarının en az 5 yılını töre gereği birlikte geçirmek zorunda kalan genç çifti izlerken kendi kendime “İşte kadına şiddetin başladığı nokta” dedim.

Neyse, en azından geriye gelin ve damat için Sayın Sezgin sayesinde çekilebilmiş olan bir aile fotoğrafı kalacak. Buna da şükür...