HABERTÜRK

Hükümet ve milenyum çağı


13 Şubat 2014

İnternet içeriği üzerindeki devlet kontrolünü artırması ve Telekominasyon İletişim Başkanı’na bazı durumlarda, internet içeriğine erşimi engelleme hakkı tanıması nedeniyle ifade özgürlüğünü kısıtladığı eleştirilerine hedef olan yasal düzenleme hakkında kamuoyu, muhalefet ve uluslararası camiadan gelen tepkiler artarken hükümet ısrarla, yasanın bireyler lehine avantajlar içerdiğini ve sansür amacı olmadığını savunmaya devam ediyor.

Başbakan Erdoğan, salı günü konu hakkında şöyle demişti; “Öncelikle Avrupalı dostlarımızın ve onların şahsında Türk medyasının bilmesini istiyorum. Göreve geldiğimizde internet Türkiye’de 20 bin kişi tarafından kullanılıyordu. Bugün 34 milyona ulaştı. İnternete karşı olan bir iktidar herhalde bunu bu rakama çıkarmaz. Burada bir gerçek var.”

İyi de Sayın Başbakan’nın göz ardı ettiği bir gerçek daha var; Dünya 1 Ocak 2001’de yeni Milenyum çağına başladı.

Milenyum bin yıllık bir zaman dilimidir. AK Parti iktidarı ile birlikte bu bin yılın 13 yılı geride kaldı.

İçinde bulunduğumuz dönemi, devri, yüzyılı ne kadar çok çeşitli sıfatlarla tanımlarsanız tanımlayın veya isimlendirin yaşadığımız yıllara bilgi iletişim teknolojilerinin olağanüstü gelişmesi nedeniyle bilişim çağı da denmektedir.

SOSYAL MEDYA

Bu hızla devam ederse, bilişim çağı veya milenyum yılları, teknolojik gelişmelerin yanı sıra insanlarca demokratik hak ve özgürlüklerin de en üst seviyede talep edildiği yıllar olacaktır. Hatta çoktan olmaya başlamıştır...

İnternet ve sosyal medya sayesinde insanların düşüncelerini özgürce ifade etme platformları, kıtalar arası haber alma imkanları artmış, bir o kadar da hız kazanmıştır. Sırf bu nedenle yazılı basının yerini internet medyası almaya başlamıştır. O kadar ki 2000’li yılların ortalarında muhtemelen yazılı basın diye bir şey kalmayacaktır.

ÜÇ MAYMUN

Freedom House Başkanı David Kramer, Türkiye’de Meclis’ten geçen yeni internet yasasını değerlendirirken, “Bir hükümetin insanların ne izleyip izlemeyeceğine, web sayfalarına ne koyup koymayacaklarına karar verebilecek olması temel ifade özgürlüklerinin inkârıdır. Türk hükümetinin bilgi akışını kontrol etme ve insanların kişisel bilgilerine ulaşma konusundaki çabaları karşısında ciddi endişelerim var” derken, içinde bulunduğumuz durumu çok net anlatmaktadır.

Yani istediğiniz kadar interneti yasaklayın. Bizi üç maymun haline getirmeye çalışın.

Bütün dünya bizi görüyor, duyuyor, konuşuyor.