HABERTÜRK

Hocaefendi'ye mektubun anlamı?


21 Aralık 2013

Medya dünyasına gökten zembille inen, zamanın da İzmir ve İzmirliler hakkında demediğini bırakmayan, tartışma programlarında avazı çıktığı kadar bağırarak konuşan, konuklara çemkiren, liberal demokrat geçinen Rasim Ozan Kütahyalı Sabah gazetesindeki köşesinden sık sık Fettullah Gülen’e mektuplar yazmakta.

Gazetede köşesini, pul masrafından kurtulmak için mi yoksa birilerine kendini kanıtlamak ya da mesaj vermek için mi kullanıyor anlamak mümkün değil.

“Hocaefendi’ye açık mektup” başlıklı Fettulah Gülen’e hitaben iki adet köşe yazısı yazdı.

“Muhterem Hocam” şeklinde başlayan mektuplarda Türkiye’de yaşanan olağanüstü olayları kaleme alıyor ve sürekli “Bu çılgınlık halini tek sözünüzle bitirecek kudrette olduğunuza inanıyorum“ diyerek resmen “Hocaefendi“ dediği Fettullah Gülen’e yalvarıyor.

MEKTUPTAN ALINTILAR

3 Aralık tarihli mektubunda ise şöyle bir paragraf var;

“Öte yandan şu an 2007-2011 arası vesayeti yok etme sürecinde aktif görev almış o arkadaşların ve belki de sizin sesinizi duyar gibiyim: “Bizim irademiz olmasaydı Erdoğan’ın kellesini alacaklardı. Biz Erdoğan’ı mezardan çıkardık“ diyorsunuz. Abartılı bir söyleyiş tarzı olsa da ben bu tespitte söylenmek istenene hiç bir zaman itiraz etmedim. Medyaya girdiğimden beri defalarca Hizmet Hareketi olmasaydı, darbeciler püskürtülemez ve askeri vesayet sona erdirilemezdi diyerek bu hakikati ifade ettim.“

Özellikle yukarıdaki paragrafta okuduklarım ve 27 Aralık tarihinde yine Hocaefendi’ye yazmış olduğu mektupta ki şu cümleler ve kullandığı kelimeler beni gerek Kütahyalı gerekse ülkemizin durumu hakkında derin düşüncelere itti; “Hocam şu an yaşanan tablonun sebebi devletin içinden, devletin seçilmiş yöneticilerine karşı olan bir meydan okuma halidir. Bu demokrasiye aykırı durumu yalnızca siz değiştirebilirsiniz. O zaman devlet kademelerinde çoğu kızakta olan bu arkadaşlar da hak ettikleri yerlere yeniden gelirler. Dayatmayla ve medya operasyonlarıyla değil, demokratik kurallara yeniden dönerek, durum 2012 öncesi hale gelebilir. Şu akıl tutulması durumunu tek bir hamleyle bitirecek kişi sizsiniz. Zaten sizin de sözünüz dinlenmezse çok ama çok sancılı bir döneme gireriz.”

Rasim Ozan Kütahyalı’nın mektupları ve Fettullah Gülen’e yakarmaları, günümüzde yaşanan olaylar ve operasyonlar göz önüne alanacak olursa bence oldukça önem taşımakta.

Tabi ardından da aklıma hemen şu soru geldi.

Neden ...?