İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, trafik cezalarının ve tedbirlerin arttırılmasına yönelik eleştirilere yanıt vererek, "Bu işi çözmek için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa biz buna hazırız" dedi. Bakan Soylu, otoyolda hız sınırının 5 kilometre daha artırılabileceğinin de sinyallerini verdi.
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Üsküdar Belediyesi Nikah Sarayı'nda "Dünya Trafik Mağdurları Anma Günü" etkinliği düzenledi. Etkinliğe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, sanatçı Orhan Gencebay, futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, trafik mağdurları ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Bakan Soylu, İzmir’de organ bağışı beklerken hayatını kaybeden Gizem Kılıç’ı hatırlatarak, “Gizem Kılıç yaşayamadı. Organ Nakli bekliyordu. İnce bağırsak nakline ihtiyacı vardı. Ama ince bağırsak çok bağışlanan bir organ değildir. Haliyle bağışlamak kimsenin aklına gelmez. Uygun organ bulunamadığı için Gizem Kılıç kızımız 20 yaşında, hepimizin olmak istediği bir yaşta aramızdan ayrıldı. Gizem kızımız 13 yaşında bir trafik kazası geçirdiği ve o kazada ince bağırsağı zarar gördüğü için yaşam mücadelesi veriyordu. Mesele asında bir trafik kazasıydı. Vefatı belki de trafik kazası istatistiklerine girecek girmeyecek. Belki o kazayı o zaman ana haberlerde duymuş olabiliriz. Belki yaralı kurtulduğunu duyunca şükür olsun demişizdir. Belki haber bile olmamıştır. Ama meğer kaza sonlanmamış ve devam etmiş. Aslında hiçbir kaza enkazı kaldırılsa dahi hayatını kaybedenler defnedilse, yararılar hastaneye kaldırılsa dahi hiç bitmez. Dramları ile travmaları ile bizi kemirmeye devam eder” ifadelerin kullandı.
“RADARLAR KOYARIZ AMA..."
İçişleri Bakanlığı olarak terörle, uyuşturucu ile asayiş olayları ile ve trafik sorunları ile mücadele ettiklerine dikkat çeken Bakan Soylu, “Ama trafik mücadelemizde bir dezavantajımız var. Diğer mücadelelerde suçlularla uğraşıyoruz ama trafik öyle değil. Bir katili aramıyoruz, kendimiz gibi ama tedbirsiz vatandaşımızı uyarmaya, emniyet kemerini takmaya alıştırmaya, aşırı süratli kullanmamasını temin etmeye çalışıyoruz. Elbette radarlar koyarız, tutanak tutarız, arabayı bağlarız ama aracın içinde frene basacak olan bizler değiliz. Sürücülerin emniyet kemerlerini biz bağlayamayız, her araca binip cep telefonlarını toplayamayız. Yol kontrolü denetimler cezalar, kanunlar, trafik alt yapısı hepsi bizim sorumluluğumuz. Görevimizi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
"UYUŞTURUCU KULLANAN, ALKOLLÜ YAKALANAN TAKSİ ŞOFÖRÜ VAR"
10 ilde taksilerde yapılan denetimlerin sonuçlarını anlatan Bakan Soylu, "Uyuşturucu kullanan var, onlarca alkollü olarak yakalanan var. 400 üzerinde emniyet kemerinde takmadan yakalanan var, arabanın içinde sigara içen var, yüksek sesle müzik dinleyeni var” şeklinde konuştu.
Sadece terörün değil trafik terörünün de fitnecileri olduğunu vurgulayan Soylu, “Son günlerde bir WhatsApp masajı dolaşıyor deniyor ki ‘Hükümet sürekli ceza kesiyor yıl sonuna kadar bunu kesecekler, yıl sonunda seçim var diye cezaları yazmayacaklar’. Seçim her zaman var. Ama insan canını trafikte tedbirli olarak uygulamak her zaman yok. Allah bunun hesabını bize sorar” açıklamalarında bulundu.
İçişleri Bakanı Soylu bu yılın ilk on ayında ölümlü trafik kazalarının yüzde 5,5 düştüğünü belirterek, “Türkiye’nin bir takım kronik meselelerini rutin bir davranışla çözemeyiz. Eğer bir bakan bayramın birinci ikinci üçüncü dördüncü gününü bu meselelerin çözümüne adamıyorsa, bu iş çözülmez. Birinci günü terörlü mücadele eden arkadaşların yanında olacağız, diğer günler bazen bir helikopterde, bazen bir trafik polisi aracında olacağız. Eğer uyarmazsak nasıl olsa yılda 7 bin 500 kişi ölüyor anlayışı içinde olursak, bize emanet edilen bir şeye doğru davranmamış oluruz” dedi.
“TERÖRLE MÜCADELEDE VERDİĞİMİZ ŞEHİTLERİMİZİN ONLARCA KATINI..."
Trafik cezalarının arttırılmasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Bakan Soylu şunları söyledi:
"Af edersiniz ama hata yapmayanı mı veriliyor ceza. Emniyet kemeri takılmıyorsa o zaman denetlemeyelim. Bir iddiayı ortaya koymaya çalışıyoruz. Türkiye’nin her tarafını dolaştık bayram vesilesiyle. Her tarafta trafik polisleri var yollarda. Bayramlaştığımız dostlarımıza sorduğumuzda denetim anlayışı ortaya koyduk ama bu sorumluluk hepimize ait bir sorumluluk. Zaman zaman trafik ekiplerimizin başına gelir. Sürücüyü çevirirler yaptığı hatayı izah için. Sürücü cevap verir. ‘Yaz cezamı gideyim’ der. Hatalı olduğunu kabul etmez. Hatalı olduğun bilse bile bunu duymayı gururuna yediremez. Bizim amacımız sadece makbul doldurup tahsilatı yapma değildir, o kişiye ‘ben yanlış yaptım’ duygusunu verebilmektir. Buna korkutmak deniyorsa öyle olsun. Tepki mi alırız ona da razıyız. Bu işi çözmek için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa biz buna hazırız. Terörle mücadele ediyoruz. Bugün Kato’da Gabar’da Pülümür’de neler olduğunu biliyorum. Ama terörle mücadelede verdiğimiz şehidimizin gazimizin onlarca katın bir yılda burada veriyoruz."
Otoyolda kazaların önlenmesine yönelik yapılan çalışmaları anlatan Bakan Soylu, 81 ilde bin 892 kaza kara noktası tespit edildiğini ve buralarda alınan tedbirler sayesinde can kayıplarının yüzde 55 azaldığını kaydetti.
"HIZ SINIRINI BELKİ 5 KİLOMETRE DAHA ARTIRABİLİRİZ"
Otoyollarda hız sınırını artırabileceklerinin sinyallerini de veren Bakan Soylu, "Şimdi bir şey çalışıyoruz. Bunu biraz daha izleyeceğiz. Şu anda otoyollarda maksimim hız 132 kilometre. 120 artı yüzde 10. Biraz daha izleyip otoyollarda belki kilometreyi belki bir 5 kilometre daha yukarı çıkaracağız. Yani 125 kilometre. 125 artı yüzde 10 ile 137.5 kilometre bandına taşımaya çalışacağız” şeklinde konuştu.
"ÇAKARLI ARABA SAYISINI 4 BİN 500'E DÜŞÜRDÜK"
Trafikte en çok şikayet edilen çakarlı araba konusunda da açıklamalarda bulunan Soylu, şunları söyledi:
“Vatandaş gidiyor yolun sağında ismi emniyet şeridi çakarı takan hücum ediyor. Bunda en büyük sıkıntısı da bize geliyor. Türkiye genelinde 24 bin idi çakarlı araba sayısı. Şu anda koruma amaçlı kişilere tahsis ettiklerimiz var. Onlar da her zaman kullanmasınlar zaten. Bu rakamı 4 bin 500’e düşürdük. Neredeyse 6’da bir seviyesine düşürmüş olduk. İlk zamanlarda büyük reaksiyonlar gördük. Yavaş yavaş alıştık."