Türkiye ile aynı gün, 2005 yılının Ekim ayında AB ile müzakereye başlayan Hırvatistan 35 başlığın tamamını noktalamış ve 1 Temmuz'da AB üyesi oluyormuş.
Haberi okuduğumda resmen içim cız etti. Üzüldüm...
Aradan geçen 8 yıllık süreç içinde Hırvatlar 35 başlığın tamamını kapatırlarken biz sadece 1 başlığı kapatabilmişiz. Halbuki son 10 yıldır yöneticilerimiz tarafından bizlere yansıtılan genel durum değerlendirmesi, her şeyin çok güzel geliştiği toz pembe bir Türkiye değil miydi? Başbakan meydanlarda tek tek yaptıkları icraatların mükemmeliklerini anlatmıyor muydu?
Demek ki dışarıdan öyle gözükmüyormuş... Gelin önce AB'nin şart koştuğu ve Hırvatistan'ın sadece 8 yılda tamamlamayı başardığı 35 başlığı hatırlayalım;
1) Malların Serbest Dolaşımı
2) İşçilerin Serbest Dolaşımı
3) İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
4) Sermayenin Serbest Dolaşımı
5) Kamu Alımları
6) Şirketler Hukuku
7) Fikri Mülkiyet Hukuku
8) Rekabet Politikası
9) Mali Hizmetler
10) Bilgi Toplumu ve Medya
11) Tarım ve Kırsal Kalkınma
12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı
13) Balıkçılık
14) Taşımacılık Politikası
15) Enerji
16) Vergilendirme
17) Ekonomik ve Parasal Politika
18) İstatistik
19) Sosyal Politika ve İstihdam
20) İşletmeler ve Sanayi Politikası
21) Trans-Avrupa Şebekeleri
22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu
23) Yargı ve Temel Haklar
24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik
25) Bilim ve Araştırma
26) Eğitim ve Kültür
27) Çevre
28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması
29) Gümrük Birliği
30) Dış İlişkiler
31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları
32) Mali Kontrol
33) Mali ve Bütçesel Hükümler
34) Kurumlar
35) Diğer Konular
Şimdi de günümüz Türkiye'sine bakacak olursak, son yıllarda yaşanan hukuk skandalları, ülkemizi yönetenlerin değişik demokrasi anlayışları, özgürlüklerin kısıtlanmaya çalışılması, işsizlik oranı, gıda skandalları, bilgi ve medya alanında ki sınırlamalar, dış ilişkilerimiz, her gün yeni bir komşuyla ya da Avrupa ülkesi ile kavgaya tutuşmamız, sağlık skandallarımız, dış borçlarımız, bölgesel problemlerimiz.. Vs...
Aynayı kendimize tuttuğumuzda AB'ye değil tam üyelik imtiyazlı ortak dahi olamayız.
Uyumayalım, uyutulmaya devam etmeyelim lütfen!
Haberi okuduğumda resmen içim cız etti. Üzüldüm...
Aradan geçen 8 yıllık süreç içinde Hırvatlar 35 başlığın tamamını kapatırlarken biz sadece 1 başlığı kapatabilmişiz. Halbuki son 10 yıldır yöneticilerimiz tarafından bizlere yansıtılan genel durum değerlendirmesi, her şeyin çok güzel geliştiği toz pembe bir Türkiye değil miydi? Başbakan meydanlarda tek tek yaptıkları icraatların mükemmeliklerini anlatmıyor muydu?
Demek ki dışarıdan öyle gözükmüyormuş... Gelin önce AB'nin şart koştuğu ve Hırvatistan'ın sadece 8 yılda tamamlamayı başardığı 35 başlığı hatırlayalım;
1) Malların Serbest Dolaşımı
2) İşçilerin Serbest Dolaşımı
3) İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
4) Sermayenin Serbest Dolaşımı
5) Kamu Alımları
6) Şirketler Hukuku
7) Fikri Mülkiyet Hukuku
8) Rekabet Politikası
9) Mali Hizmetler
10) Bilgi Toplumu ve Medya
11) Tarım ve Kırsal Kalkınma
12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı
13) Balıkçılık
14) Taşımacılık Politikası
15) Enerji
16) Vergilendirme
17) Ekonomik ve Parasal Politika
18) İstatistik
19) Sosyal Politika ve İstihdam
20) İşletmeler ve Sanayi Politikası
21) Trans-Avrupa Şebekeleri
22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu
23) Yargı ve Temel Haklar
24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik
25) Bilim ve Araştırma
26) Eğitim ve Kültür
27) Çevre
28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması
29) Gümrük Birliği
30) Dış İlişkiler
31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları
32) Mali Kontrol
33) Mali ve Bütçesel Hükümler
34) Kurumlar
35) Diğer Konular
Şimdi de günümüz Türkiye'sine bakacak olursak, son yıllarda yaşanan hukuk skandalları, ülkemizi yönetenlerin değişik demokrasi anlayışları, özgürlüklerin kısıtlanmaya çalışılması, işsizlik oranı, gıda skandalları, bilgi ve medya alanında ki sınırlamalar, dış ilişkilerimiz, her gün yeni bir komşuyla ya da Avrupa ülkesi ile kavgaya tutuşmamız, sağlık skandallarımız, dış borçlarımız, bölgesel problemlerimiz.. Vs...
Aynayı kendimize tuttuğumuzda AB'ye değil tam üyelik imtiyazlı ortak dahi olamayız.
Uyumayalım, uyutulmaya devam etmeyelim lütfen!