HABERTÜRK

Hırvatistan


30 Haziran 2013
Türkiye ile aynı gün, 2005 yılının Ekim ayında AB ile müzakereye başlayan Hırvatistan 35 başlığın tamamını noktalamış ve 1 Temmuz'da AB üyesi oluyormuş.

Haberi okuduğumda resmen içim cız etti. Üzüldüm...
Aradan geçen 8 yıllık süreç içinde Hırvatlar 35 başlığın tamamını kapatırlarken biz sadece 1 başlığı kapatabilmişiz. Halbuki son 10 yıldır yöneticilerimiz tarafından bizlere yansıtılan genel durum değerlendirmesi, her şeyin çok güzel geliştiği toz pembe bir Türkiye değil miydi? Başbakan meydanlarda tek tek yaptıkları icraatların mükemmeliklerini anlatmıyor muydu?

Demek ki dışarıdan öyle gözükmüyormuş... Gelin önce AB'nin şart koştuğu ve Hırvatistan'ın sadece 8 yılda tamamlamayı başardığı 35 başlığı hatırlayalım;

1) Malların Serbest Dolaşımı 

2) İşçilerin Serbest Dolaşımı 

3) İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi 

4) Sermayenin Serbest Dolaşımı 

5) Kamu Alımları 

6) Şirketler Hukuku
7) Fikri Mülkiyet Hukuku 

8) Rekabet Politikası 

9) Mali Hizmetler 

10) Bilgi Toplumu ve Medya 

11) Tarım ve Kırsal Kalkınma 

12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı 

13) Balıkçılık 

14) Taşımacılık Politikası 

15) Enerji 

16) Vergilendirme 

17) Ekonomik ve Parasal Politika 

18) İstatistik 

19) Sosyal Politika ve İstihdam 

20) İşletmeler ve Sanayi Politikası 

21) Trans-Avrupa Şebekeleri 

22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu 

23) Yargı ve Temel Haklar 

24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik 

25) Bilim ve Araştırma 

26) Eğitim ve Kültür 

27) Çevre 

28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması 

29) Gümrük Birliği 

30) Dış İlişkiler 

31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları
32) Mali Kontrol 

33) Mali ve Bütçesel Hükümler 

34) Kurumlar 

35) Diğer Konular
Şimdi de günümüz Türkiye'sine bakacak olursak, son yıllarda yaşanan hukuk skandalları, ülkemizi yönetenlerin değişik demokrasi anlayışları, özgürlüklerin kısıtlanmaya çalışılması, işsizlik oranı, gıda skandalları, bilgi ve medya alanında ki sınırlamalar, dış ilişkilerimiz, her gün yeni bir komşuyla ya da Avrupa ülkesi ile kavgaya tutuşmamız, sağlık skandallarımız, dış borçlarımız, bölgesel problemlerimiz.. Vs...
Aynayı kendimize tuttuğumuzda AB'ye değil tam üyelik imtiyazlı ortak dahi olamayız.
Uyumayalım, uyutulmaya devam etmeyelim lütfen!