Sanatçı Yeşim Salkım ve eşi Bodrum’da yaz için kiraladıkları evde sabaha karşı hırsızla karşılaşmışlar. Salkım , Twitter sayfasına; “Bir gün önce biz de Bodrum hırsızlarından nasibimizi aldık. Sabaha karşı evin içinde bir yabancı vardı. Çok kötü bir his. Bu hırsızları yakalayınca keseceksin ellerini, bak bir daha yapabiliyorlar mı?” diyerek duygularını dile getirmiş.
Haberi okuduğumda Salkım’ın “Sabaha karşı evin içinde bir yabancı vardı “ sözleri ile ister istemez hatıralarımdan silmek istediğim “0 gün”e gittim. Gerçekten de evinizin içinde bir yabancı ile burun buruna gelmek hem hiç hoş olmayan, hem de hayat boyu unutamayacağınız bir his. Neredeyse 23 yıl önce yaşamış olduğum o anı hala bugün gibi anımsıyorum. Yurt dışında lisan eğitimi için kaldığım evde sabaha karşı bir tıkırtı ile uyanmıştım. Aynı odada yattığım kız arkadaşım mışıl mışıl uyurken odamızda bana sırtı dönük bir adam eğilmiş arkadaşımın çantasını kurcalıyordu. Gözlerimi tekrar kapatmak ile bağırıp yardım isteme ikilemi arasında kaldığım ‘o’ anı hayatım boyunca unutmam mümkün olmadı. Önce belki korkar kaçar düşüncesi ile, derin bir nefes alıp uykuda hareket ediyor gibi yaparak yatakta diğer yöne dönmüştüm.
Hırsızımızın kapıya yöneldiğini hissettiğim an ise birden yataktan fırlamış ve “Meltem uyan...!” diyerek avazım çıktığı kadar bağırmıştım. Haykırışım ile arkadaşımın çantasını kurcalayan hırsız son sürat binayı terk ederken, gençlik cesareti ile ben de peşine düşmeye yeltenmiş, kolumdan çekiştirerek beni durduran Meltem’e kızmıştım. Çünkü o günün parası ile çantasından 1000 Avusturya Schilling’i hırsız ile birlikte uçup gitmişti. Hikayenin en kötü tarafı ise hırsızı arkadan görüp tanımış olmamdı. Kaçarken gördüğüm siluetten ve üstündeki tişörtten tanıyabildiğim kadarıyla hırsızımız yan odada kalan İran’lı kız arkadaşımızın sevgilisi Alman gençti. Durumu polise bildirdikten sonra gelişen olaylar da bizim için ilginçti. Ertesi gün kapıyı, bana filmlerde olduğu gibi polis rozetini gösteren paltolu bir adama açmıştım. Yabancı bir ülkede olayı canlandırarak yeniden anlatmamı isteyen polisin o günkü görüntüsü nasıl da korkutmuştu beni? Şimdi ise sadece gülümsüyorum. Hayat ne garip değil mi?