HABERTÜRK

Her unutkanlık alzheimer değildir


25 Eylül 2014

Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi, Dokuz Eylül Üniversitesi işbirliğiyle ‘Alzheimer, yaşlılığın kaderi mi?’ başlıklı bir panel düzenlemişti.

Panelde akademisyenler, ‘çağın hastalığı’na yakalanmamak için ipuçları verirken, hasta bakımına ilişkin önemli bilgiler de paylaşmışlar.

Panele katılmayı çok istememe rağmen İzmir’de olamadığımdan katılamadım.

Fakat panelin ardından gönderilen basın bildirisini dikkatle okudum. Çünkü alzheimer hastalığı ne yazık ki çağın hastalığı haline geldi.

Genç yaşlarımıza rağmen bizler de zaman zaman çok şeyi unutmaya başladık. Hatta bu nedenle hoş olmamasına rağmen birbirimize “Eh yaşlandın artık unutman normal. Alzheimer başladı sen de herhalde” esprileri yapar olduk. Sanki her unutkanlık “alzheimer” belirtisiymiş gibi...

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Muzaffer Tunçağ, Büyükşehir Belediyesi’nin yaşlılık konusunda etkin çalışmalar yürüttüğünü hatırlatarak Başkan Aziz Kocaoğlu ile eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu’nun öncülüğünde yaşlılar ve engelliler konusunda titizlikle yürütülen hizmetleri özetlemiş.

Son olarak da bugün bu yazıyı yazmama neden olan şu cümleleri sarf etmiş “Yaşlı nüfusu İzmir’de oldukça yoğun. Yaşlılık, bir kenara çekilmek değil, tam tersine hayata daha çok girmek. Ünlü yazarın dediği gibi, 90 yaşında bile zeytin ağacı dikmeyi başarabilmek ve bu azimle yaşamaktır. İnsan, yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır.”

Ne kadar güzel bir hayata bakış şekli öyle değil mi?

“İnsan, yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır.”

Demek ki bundan sonra birbirimize hiç de hoş olmayan alzheimer esprisini yapmayacak ve kesinlikle “Eh unutkanlık bu yaştan sonra normal” demeyecekmişiz. Kim yaşlanmak ya da yaşlı olmak ister ki... Yeter ki ruhumuz genç ve istekli olsun.

KARANLIK SAATLER

Tam iki yıl önce saatlerin ileriye  ya da geriye alınmayacağı yetkili makamlar tarafından açıklanmış, bizler de sevinmiştik. Çünkü saatlerin her oynamasında yeni başlayan güne adapte olmamız hem zor oluyor, hem de özellikle kış aylarında erkenden kararan hava yüzünden ruhlarımız da kararıyor.

Fakat ülkemizdeki pek çok tutarsız açıklama gibi iki yıl önce ki bu açıklamada görüldüğü üzere yalan oldu. Kış saati uygulaması bu yıl da devam ediyormuş (Belli ki daha uzun yıllar devam edecek) 26 Ekim Pazar günü 04.00’den itibaren saatler yine 1 saat geriye alınacakmış.

Bu iç karatıcı haberi sizlere bir ay önceden neden mi haber veriyorum?

Çünkü, erken kararan havalardan benim gibi nefret edip ruhları etkilenenler biliyorum ki bu duruma psikolojik olarak ancak alışacaklardır da ondan.