HABERTÜRK

Gündem Ağca


21 Ocak 2010


Ağca, Times gazetesine mektup göndererek, "Hem fiziksel, hem de psikolojik olarak güçlüyüm ve aklım başımda" demiş, demiş olmasına da, aslında sonunda tescilli bir deli.. Bu gerçek, yıllardır belli olmasına rağmen neden askerlik için muayeneye çağrıldı ve de deliliği resmen tescillendi anlayabilmiş değilim. Şimdi ne suç işlese "delidir ne yapsa yeridir" denecek ve
bir güzel bu belgenin arkasına saklanacak. Bizim Türk medyasını da anlayabilmiş değilim. Ağca'nın çıkmadan aylar önce hatırlarsanız "iş arıyorum" beyanlarına basınımız sayfa sayfa yer vermişti. Şimdi de Ağca, el yazısıyla Times'a gönderdiği mektupta, aldığı film ve kitap tekliflerinden bahsediyor ve "Özellikle Japonya ile Kanada'dan film ve belgesel projeleri konusunda kendisine büyük ilgi olduğunu" bildiriyor.

YENİ BİR FENOMEN BAŞLIYOR!

Ağca mektubun da ayrıca kendini "hem fiziksel, hem de psikolojik olarak güçlü ve aklı başında" olarak tanımlamış. Ağca'nın biyografi kitabı ve televizyon programlarının yanı sıra "Da Vinci Şifresi" kitabının yazarı Dan Brown'a, "Vatikan Şifresi" konulu bir kitap yazması ve daha sonra bu kitabın filminin çekilmesi konusunda da öneride bulunduğu önemle belirtiliyor. Yani Ağca fenomeni başlıyor! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Allahın belgeli delisi Times'a beyan veriyor, bizlerde seyrediyoruz. Ve ne yazık ki halk olarak hırslanmaktan başka bir şey yapamıyoruz.

YA BİZ NELER YAPTIK?

Neden hiç kimse şimdi soracağım soruları sormadı da, saatlerce ya Ağca camdan el sallarsa umuduyla kaldığı beş yıldızlı otelin önünde beklediler? İnanın basın adına bu durumdan ben utandım. Soruyorum; Ağca elini sallasa ne olur, sallamasa ne olur? Türkiye'nin bir bu problemi mi kaldı? Mehmet Ali Ağca, yaklaşık 30 yıl sonra serbest kaldığında neden kendini "edebi mesih" ilan etti? Neden basın mensupları ile İngilizce konuştu? Neden İngilizce metin basın mensuplarına dağıtıldı? Neden Ağca mükemmel İncil'i yeniden yazacağını açıkladı? Neden, Hollywood'dan teklifi aldığını söyleyen Ağca film çevirmiyor? Bu arada merak ettim de Ağca'nın otel masraflarını kim karşılıyor? Gündemin en önemli haberiymiş gibi neden saatlerce, yok nerede kaldı, ne yedi, ne içti, yok ne zaman tuvalete çıktı gibi konularla gün boyu vaktimiz alındı? Hadi o deli şov yaptı. Ya biz ne yaptık?