HABERTÜRK

Gözümüzden kaçanlar


30 Ocak 2010


Sevgili okuyucular her ne kadar Başbakanımız köşe yazarlarına; "Eskiden ayda bir falan yazarlardı. Bu kadar çok yazmasınlar" gibi sözler sarf etse de ,inanın haftanın dört günü yazan bir köşe yazarı olarak hiç konu sıkıntısı çekmiyorum. Türkiye gibi bir ülkede yaşayıp da konu sıkıntısı çeken bir köşe yazarının olduğunu da hiç zannetmiyorum. Günlerdir; darbe planları, komplo teorileri, Org. Baş-buğ'un lanetlemeleri, Başbakan'ın "ille de açılım" diretmeleri, muhalefetin Türkiye'de yaşananları Aşkı-Memnu dizisine benzetmeleri derken nüfusumuz 72 milyon 561 bin 312 kişiyi bulduğunun farkında mıyız? Ülke nüfusunun yarısını, 28.8 yaşından küçük kesim oluşturmaktaymış. Yani yetişmekte olan yepyeni bir Türk nesli var.

NEDİR BU GÜNDEM?

Dün sabah kahvaltı sofrasında 18 yaşında olan oğlumla (yani ülke nüfusunun yarısına dahil olan) sabah haberlerini seyrediyoruz. Tam 15 dakika boyunca yayınlanan başlıklar şöyleydi; Senem'i dev dalgalar yuttu! Gü-neydoğu'da kızlara yönelik kaçırma girişimleri arttı! Karne günü kaybolan Asiye ölü bulundu! Üç çocuğa kar maskeli kurşun! Ambulansın kapısı kilitli kaldı, 5 yaşındaki Sefa Çavdar öldü! Türkiye'de çocuk kaçıran bir çete mi var? Benzer başlıklardaki haberler devam ederken Kerem bana dönerek; "Anne Türkiye'de neler oluyor? İnsanlar delirdi mi?" şeklinde bir soru sordu. "İşte Türkiye'nin 28.8 yaşından küçük, yani yarısını oluşturan kesime sunduklarımız" diye düşünmekten kendimi alamadım.

KİTABI OĞLUMA UZATTIM

Diğer taraftan siyasi haberleri de izledikten sonra bana dönerek; " Anne kimsenin Türkiye'de biraz önce sunulan haberler de olan bitenlerle ilgilendiği yok. Bu adamlar sadece birbirleri ile ağız dalaşı yapıyorlar. Bu yıl üniversite sınavına gireceğim ve ülkede yaşananları izledikçe hangi mesleğe yönelmem gerektiğine bir türlü karar veremiyorum" yorumunda bulundu. Şimdi ben Türkiye'nin yarısını oluşturan çoğunluğun içinde bulunan bu gence ne cevap vermeliyim? Geçen gün kitapçı da kapağında Atatürk resmi olan "Beni Çok Ararsınız" isimli kitaba gözüm takıldı. Kitabı derleyen Ziya Elitez. Hiç düşünmeden aldığım kitap da Atatürk'ün yaşamı boyunca söylemiş olan önemli sözler ve olaylar derlenip minik bir cep kitapçığı haline getirilmiş.
Kerem'in yorumları ve soruları karşısında aklıma bu kitapçığın ön sayfasında yer alan Atatürk'ün "Gençliğe Hitabe"si geldi. Ve o an elimden gelen tek şeyi yaptım; Oğluma okuması için kitabı uzattım.