HABERTÜRK

Gezi polemikleri sürerken


27 Temmuz 2013

Bizler Türk halkı olarak Gezi Parkı eylemlerinin yarattığı polemiklerin gerek içerde gerekse dışarda kapanmasını isterken, Başbakan Erdoğan her fırsatta, her iftar yemeği sonrasında durup durup aynı konuyu açıyor. Gezi parkı eylemcilerine verip veriştiriyor. Bir taraftan "bizler ve onlar" demekten geri kalmazken, diğer taraftan "vatandaşını tehdit gören devlet zalim devlettir" diyor.
Bu duruma ‘cuk ‘ diye oturan, birbirine tezat işler yapan insanı eleştirmek için kullanılan halk arasında bir deyim vardır, Bu ne pehriz bu ne lahana turşusu..

TEZAT KONUŞMALAR
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde verdiği iftarda kullandığı şu cümleler bana oldukça ilginç geldi.
"Eğer devletin asıl sahibi olan insanı, bireyi, vatandaşı dışarıda bırakırsanız, devleti, sahibi olan vatandaşa karşı koruma altına alırsanız o devlet zalimleşir ve yıkılmaya mahkumdur. Tarih bunun nice örnekleri ile dolu. Kendi vatandaşını tehdit gören devlet zalim devlettir. Aslında kendi temelini, kendisini düşman gibi gören devlettir."
Bu durumda aklıma sadece şu geliyor.. Ramazan sofrasında Başbakan'a bu sözleri yüce Allah'tan başkası söyletemez...

LOZAN'IN ARDINDAN

Lozan Barış Antlaşması'nın 90'ıncı yıldönümü dolasıyla geçen çarşamba günü bir çok sivil toplum kuruluşu ve muhalefet partisinin önde gelenleri çeşitli etkinlikler düzenlediler.
24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Anlaşması'nın bizim için önemi yadsınamz bir gerçektir. Bu anlaşma sayesinde:
* Yeni Türk Devleti ve Misâk-ı Millî, düşmanlarımız tarafından resmen kabul edilmiştir.
* Askerî zaferler siyâsi zaferle sonuçlanmıştır.
* Türkiye savaş tazminatı ödememiştir.
* Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır.
* Ülke sınırları Irak sınırı hariç belli olmuştur.
* Türkiye açısından 1. Dünya Savaşı sona ermiştir.
* Azınlıkların Türk vatandaşı sayılması ile dış güçlerin içişlerimize karışması önlenmiştir.
* Millî Mücadele hareketi, bağımsızlık için uğraşan diğer milletlere de bir örnek olmuştur.
Yukarıda sıraladığım maddeler bizler için bu kadar önem taşırken gönül isterdiki hükümet kanadı da aynı coşkuyu yaşasın. "Onlar"dan çıt çıkmadı.