HABERTÜRK

Gençlere bir haller oldu


10 Nisan 2013

Hafta sonu havaların ısınması ile herkes gibi bizler de kendimizi sokağa attık. Yanımda Almanya’dan gelen iki çocuklu misafir Alman aileyle birlikte Nişantaşı sokaklarında gezerken karşımda zombileri görmemle bütün gezinti ve pazar zevkimiz kaçtı.

Çünkü biri 9 diğeri 6 yaşında olan çocuklar hayatlarının şokunu geçirdiler. Gördüklerinin gerçek zombi olmadığını anlatana kadar akla karayı seçtim.

Sosyal paylaşım sitesi aracılığı ile bir araya gelen 500 genç zombi kılığına girerek kendilerini Nişantaşı sokaklarına atmışlar. Neşeli mutlu insanların kılıklarına gireceklerine , gençlerimiz , ölüler diyarına merak salıp ürkütücü makyajlar yaparak zombi olmaya merak sarmışlar. Hem de pazar günü.Yüzlerce genç Şişli Nişantaşı Cumhuriyet Parkı’nda sabah saatlerinden itibaren toplanma kararı almışlar.

Bizim karşımıza çıktıkları zaman belli ki sayıları 500’ü bulmuştu. Birbirinden ilginç, ürkütücü makyajları ve kostümleri ile zombiler gibi yürümeyi de ihmal etmemişler. Parktan gelip geçenlerin şaşkın bakışları altında müzik eşliğinde dans ettiler ,zombi yürüyüşleri yaptılar .Kendilerine engel olmak isteyen asker kılığında ki arkadaşlarını ezip geçerek halkın arasına karıştılar. Ve bir an da karşımıza çıktılar. Sonrası malum... Korkudan zırıl zırıl ağlayan iki Alman çocuk ve bugünülkelerine geri dönerken hala ürkerek anlattıkları harika bir Türkiye anısı.

HAVADA BAHAR KOKUSU VAR

Ha geldi ha gelecek derken (benim için) en güzel mevsim geldi ! Nasıl sevilmez ki...Toprak kokar bu mevsim, baharat kokar, çiçek kokar. Küçük fesleğen yapraklarından yükselen kokular mutfağımızı sarar, pişirdiğimiz yemeklerin renkleri değişir. Mutfağımız şenlenir. Güneşi hisseden naneler coşkuyla çoğalırken bahçemizde ki limon ağaçları çiçek verirler. Minik çilekler kızarıp olgunlaşırlarken erikler,çağla bademler (altın fiyatına da olsa) tezgahları süslerler.

Bahar önce ruhumuza işler , sonra burnumuzda tüter. Canlanan doğanın sunduğu sebzelerden ,meyvelerden ve baharatlardan nimetlenmek bizlere düşerken ,seralarda kapalı kalmış yeşillerin hallerine bakar bakar (bütün kış yediğimiz GDO’lu sebze ve meyveleri hatırlayarak) üzülürüz. Sonunda dört duvar arasından çıkmanın mutluluğunu yaşarız. O halde haydi hep beraber pazara gidelim. Dolduralım sepetlerimizi enginarla, taze baklayla, yabani otlar , baharatlarla... Bahara merhaba demenin keyfini çıkaralım.