Daha dün köşe yazımda Türkiye'nin verdiği şehitleri yazmıştım ki İskenderun'a yapılan roket saldırısı haberi geldi. Bizler, pazartesi günü çıkacak olan köşe yazımızı pazar günü öğlen saatlerine kadar gazeteye iletmek zorundayız. O saate kadar olan şehit sayımızı beş idi. Fakat Türkiye artık öyle bir ülke durumuna geldi ki saati saatine olaylar, şehit sayıları her an değişime uğrayabiliyor.
Dün sizlere beş şehidimizden bahsederken, Hatay'ın İskenderun ilçesinde PKK'nın roket saldırısı ile 7 askerimiz şehit oldu. İskenderun'a uzanan Amonas dağlarını aşarak görünmeden kolaylıkla gelen eşkıyalar, sık sık bu arazi koşullarından faydalanarak bölgeye saldırılar düzenlemekteler. Bugüne kadar tam 60 defa İskenderun'a saldırı düzenlenmiş. Yani göz göre göre saldırıyorlar. Tam bu şaşkınlığı yaşarken İsrail uluslararası sularda Gazze'ye yardım taşıyan gemilerimizi vurdu.
★
Hiçbir şey İsrail'in bu saldırısını haklı çıkaramaz ama yine de şu soruyu sormak istiyorum. İnsani yardım konvoyunda kadınların, çocukların ne işi vardı? İsrail gemilere saldırabileceği uyarısını vermişti. Masum insanların, çocukların o gemiye bindirilmesi İsrail'e karşı; "Çocuklara, kadınlara rağmen saldırabilirsen saldır" demek olmadı mı?
Evet, belki uluslararası sularda böyle bir saldırıyı beklemiyorduk. İsrail resmen proaktif bir yaklaşımda bulundu. Gece karanlığında gemiye çıkan İsrail askerlerine vatandaşlarımız elleriyle müdahale ederken, İsrail askerleri kurşunla karşılık vermişler. İsrail aylardır Gazze'ye yardımların ulaşmasına izin veriyordu. Sadece gemilerdeki çimentolardan rahatsızlarmış. Bu çimentoların tünellerde kullanılmasından çekinceleri varmış. Peki şimdi bugüne kadar uzaktan izlediğimiz bu olayların bugün odak noktası olmayı nasıl başardık?
★
PKK ile mücadele ederken katledilen şehitlerimize şimdi de İsrail tarafından vurulan vatandaşlarımız ilave oldu. Mavi Marmara gemisinde bulunan çeşitli ülkelerden 581 yolcunun 400'e yakını Türk uyruklu. Ama "one minute" gemiye yapılan operasyonda ölenlerin hemen hemen hepsi Türk vatandaşları. Olay uluslararası hukuk, insan hakları ihlalleri tarafından incelenmeliymiş. Giden gitmiş, ölen ölmüş...
Yaşam hakkı ortadan kalkmış olan insanların hakkını arayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ama yine tekrar sormak lazım, o gemide kadın ve çocukların ne işi vardı?
