HABERTÜRK

Geçmiş olsun sayın başkan...


04 Ocak 2012

Pazartesi günü senenin ilk günü olmasının da telaşı içinde bütün gün bir o yana bir bu yana koşuşup durdum. Son durağım ise akşam üzeri saatlerine doğru kuaförüm oldu. Günün yorgunluğunu atmanın verdiği rahatlıkla kuaför koltuğunda otururken gelecek kötü haberi hissedercesine çalan telefonla yerimden sıçradım.

Duydun mu haberi? Başkan Kocaoğlu’nu sorguya almışlar...”

Ben: “Yok canım... Daha neler. Tanıktır, sanık değil. Sen yanlış duymuşsundur.”

Eşim: “Bak alt yazı geçiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yönelik soruşturma kapsamında “şüpheli” sıfatıyla savcılıkta sorgulanıyor.”

Ben: “Hay Allah... Olacak şey değil. Aziz Bey gibi dürüst bir insana nasıl böyle bir suçlama yapılabilir. Hem de senenin ilk iş gününde. Sanki özellikle beklenmiş gibi...”

Kendisi ile bir akşam yemeğinde yeni tanışmış olmasına rağmen Aziz Başkan’ın içinde bulunduğu durumundan üzüntülü olduğu sesinden belli olan eşim;

Ben de şaşırdım. Bugüne kadar tanıdığım hiçbir siyasetçiye benzemiyor. Eminim bir şey çıkmayacaktır. Halbuki ne kadar beyefendi bir insan... Konuşursan benim adıma da geçmiş olsun dersin..”

Telefonu kapattığımda omuzlarım çökmüş bir halde, uzakta olmanın hüznüyle i-pad’imi açarak son dakika haberlerinden gelişmeleri takip etmeye çalıştım.

Neyse ki tahmin ettiğimiz gibi, 25 soru ve uzun süren sorgulamanın sonunda, Başkan Kocaoğlu savcıların da mütaalası üzerine serbest bırakıldı.

Geçmiş olsun Sayın Başkan...! Yıkılmayın, yılmayın.

Altın yükselmek zorunda..

Hanımlar birikimlerini genelde altına yatırırlar. Yeri gelir kendi aralarında günler düzenleyip adına ‘altın günü’ derler. Yeri gelir, ellerindeki 3-5 kuruşu artırarak ufak tefek altın alıp yastık altında saklarlar. Hatırlarsanız eski Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi de mal varlığının ailesinden kalan çıkınla altınlardan kaynaklandığını belirtmişti. Şimdi ben de (aslen ekonomist olan) eski Başbakan Çiller’in yolundan gidip her ay altın alarak kendimce birikim yapmaya çalışıyorum.

Ama Sayın Çiller’de olan şans sanırım ben de yok. ‘Yükselecek’ dendiği günden beri altın alıyorum. O günden beri de altın fiyatları düşüyor. Finans sektörü ile ilgili yayınlanan bütün makaleleri okumaya çalışıyorum. Altının popülaritesi devletlerin çılgınca para basma ve paralarına değer kaybettirme çabaları yüzündenmiş.

Ekonomistler uzun vadeli olarak altını (2012 yılı adına) doğru bir yatırım aracı olarak görmemekteler. Kısa vadede yatırımcılar için altın cazipmiş. Bana ne... Altın elbet bir gün yükselecektir. Bakınız Çiller örneği...

(Bu da benim 2012 kehanetim)

Ben uzun vadeli yatırımcıyım hanımlar, siz de vazgeçmeyin. Dünya hali belli mi olur...?