Dün akşam elinde sürekli telefonu yada IPAD’i ile oynayan eşime dayanamadım ve,
- “Sonunda ‘Fomo‘ oldun” dedim.
Eşim; “Ne homo mu?”
-Ne homosu, fomo fomo.... ! Resmen fomo oldun.
Eşim ; “O da ne demek ?”
FOMO (Fear of Missing Out) gündemi kaçırma korkusu. Özellikle ‘nomofobi’ olarak bilinen, bağımlılık derecesinde telefon kullanma durumu.Yani tıpkı sen...!
Eşim, “Amma da abarttın. Nereden bulursun böyle benzetmeleri.
- Çok basit...Son zamanlarda çekilen resimlerine dikkat et. Bütün resimlerinde elinde telefon var.Ya kulağında konuşuyorsun ya da elinde sürekli oynuyorsun.
Resmen bağımlı oldun. Bu durum insanın kontrol duygusuyla ilgili bir korkuymuş. Her insanda bir kontrol duygusu vardır. Sende de fazlasıyla var.
İşte, demek ki sen bir Fomo’sun...!
Ama merak etme tedavisi var. Sadece elinden bırakacak ve ilgi alanını değiştireceksin.
Sürekli olarak insanların sanal ortamda ne yaptığını merak etmek bir tür bağımlılık mı?
KÖTÜ HİSSEDİYORLAR
Toplumda, sanal âlemde daha fazla yer edinebilmek gibi bir kültür oluştu.
Hatta o kadar ki “Sanal ortamda yer alamadığım zaman kötü hissediyorum” diyenler, Twitter’da yazdıkları retweet yapılmayanlar veya Facebook’da yeterince beğeni alamayanlar , kendilerini zamanla kötü hissetmeye başlıyorlar.
Neden mi ? Çünkü kendilerini onaylanmamış ve kabullenilmemiş hissediyorlar.
Fomo özellikle Z kuşağında daha sık görülüyor.
Z kuşağı; Her şeyi kolay elde etmek istiyor. Özgürlüğe tutkulu olan, hayatın zorluklarını çekmemiş, her şeyi kolay elde etmiş bir kuşak Z kuşağı. Sanal âlemi zevk olarak, ilgi alanı olarak seçiyorlar. Ayrıca sadece kızlar değil , erkeklerde de bu duruma sık rastlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde üniversite öğrencisi olan kayınbiraderimin kızları yemek masasına oturur oturmaz birbirlerinin resimlerini çekmeye sonra da selfie yapıp yer bildirimi yapmaya başladılar.
BAŞARILI OLAMIYOR
Aralarında konuşma da aynen şöyledi, “Resmi instagrama koyalı beş dakika oldu sadece 20 kişi beğen yaptı.”
Diğeri, “Ben de koydum şu an tam 35 kişi oldu.”
Bütün gece aralarında ki diyalog bu şekilde geçti dersem inanır mısınız?
Sosyal medyada fazla zaman geçirilmesi nedeniyle gelişen bu itici durum sonucunda kişiler, bırakmayı ve durdurmayı deniyorlar. Ama ne yazık ki başarılı olamıyor.
Yani bunu bir nevi ‘sanal uyuşturucu’ olarak tanımlayabiliriz.
Çözüm mü? Kalkın bilgisayar başından...!