Ünlü Amerikan The New Yorker dergisi “İleri demokrasi” için bakın ne yazmış; ‘Ne Çin, ne de İran... Amerika’nın müttefiki, NATO üyesi ve Müslüman demokrasinin örneği Türkiye, dünyadaki en baskıcı ülke görünüyor.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mardin’de yaptığı konuşmada; “4+4+4 yasa tasarısını engelleyemeyeceksiniz. Bugün perşembe, bu komisyon çalışacak, yarın cuma gene çalışacak, gerekirse cumartesi, pazar gene çalışacak ama bu çıkacak’’ demiş miydi?
- Dedi...
- 4+4+4 tartışılmadan 31 dakikada çıktı mı?
- Çıktı...
- Filler tepişti çimenler ezildi mi?
- Ezildiler...
- Daha neyi tartışıyoruz?
Dul kadın maaşı
Bir süredir AKP hükümetinin dul kadınlara maaş bağlayacağı, TOKİ’den ev vereceği, gıda yardımı yapacağı konuşulmaktaydı. Sosyal güvence açısından bakılırsa son derece olumlu bir gelişme. Nisan ayında dağıtılmaya başlanacak maaşları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yapacakmış. Konu üzerinde 1,5 sene araştırma yapılmış. Bu durumda olan 100 ile 150 bin arasında kişi saptanmış.
Her ne kadar 250 TL ile dul kadın ancak iki ya da üç günü geçirmeyi başarır diye düşünsek de hiç yoktan iyidir. Önemli olan hatırlanmak. Evi ve gıda yardımı da verilirse, dul bir kadın hayatını kimseye muhtaç kalmadan devam ettirmeyi başarabilir. Çocuklarını yetiştirebilir.
Fakat yasaya göre 250 TL’yi alan kadının hiçbir gönül ilişkisi olmayacakmış. Sevgilisi olursa hemen dul maaşı kesilecekmiş.
Burada da herhalde ihbar müessesi devreye girecektir. Sonuçta Türk toplumunda yaşadığımızı unutmamak lazım.
Komşusu ya da eşi, dostu kızdıkları an kadını ‘sevgilisi var’ şeklinde ihbar edebilirler ve kadının böylece anında parası kesilir. İşin rezilliği, kadının doğruluğu ispatlanana kadar yaşayacakları ise ayrı bir konu...
Bu karardan benim anladığım şu;
Kadının sevgilisinin olması demek ‘para vereni’ olması demektir. Yani erkek sadece kadına para veren, kadın ise erkekten para alandır.
Kadının 250 TL dul maaşının kesilmemesi için gizli saklı zina yapar gibi ilişkilerini sürdürmek zorundadırlar. Erkek ilişki halinde kadına sadece verendir?
Kadınlar adına diyorum ki; ‘Kaşıkla verip kepçeyle almak’ bu olsa gerek.