HABERTÜRK

Filler tepişiyor çimenler eziliyor


19 Ocak 2014

Vatandaş olarak her güne yüreğimin çarpıntısı ile uyanır oldum. Sabah ya da gün içinde ki haberleri dinlerken her seferinde “Bakalım yeni bir flaş haber var mı?” ya da “Yeni bir rezillik daha olmuş mu?” acaba diye merak içinde yaşar olduk. İnsanlar huzursuz, Türkiye huzursuz. Hani bir söz vardır “Filler tepişir çimenler ezilir” diye... Kendimi, halkımı ezilmekte olan çimenlerden beter hissetmeye başladım. Bizler hergün yeni bir habere uyanıp günlerce onlarla oyalanırken bilmediğimiz ama bizlerin yaşam şekilllerini ilgilendiren türlü türlü yasa tasarıları mecliste tartışılmaya, kanun maddeleri kabul görmeye devam ediyor.

Örneğin daha önce de yazdığım internet dünyasına yasaklar getirecek olan kanun tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda seçim öncesinde son “Torba Kanunu”nu içinde görüşülmekte. Çok çeşitli (40’ın üstünde) konulardan biri de 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunla ilgili maddeler de değişiklik yapılması. Konunun iyi tarafından bakan Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan’ın açıklaması şöyle; mevcut mevzuata göre internette şahsiyet haklarınıza yönelik saldırılar olması halinde mücadele edilmesi mümkün değilmiş. Bu yeni maddeler bunu sağlayacakmış. Konuyu görüştüğüm işin teknik yönünü bilen yada bildiğini sanan arkadaşlar ise bunun mümkün olmadığını, teknolojinin çok hızlı değiştiğini söylemekteler.

Düşünebiliyor musunuz sizin, eşinizin veya çocuğunuzun hakkında küçük düşürücü, ahlaka, adaba aykırı bir yayın yapılıyor ve bununla ilgili bir şey yapamıyorsunuz. Yayını kaldırtabildiğinizde ise iş işten geçmiş oluyor. İşin bu kısmında Bakan Lütfü Elvan’a sonuna kadar katılıyorum. Peki devlet bu konuda iyi niyetli mi? Sonuçta bu konu birey ve devlet ilişkileri ile ilgili. Örneğin; daha önce Baykal ve MHP’liler hadiselerinde çaresiz kalan devlet Numan Kurtulmuş’ta çok hızlıydı. Konu teknoloji ile olduğu kadar devletin iyi niyetine de çok bağlı... Öyle bir dünya oldu ki sanki her an her yerde kameralar tarafından gözetleniyor ve dinleniyoruz. Konu teknik ama özünde demokrasi ile de bağlantılı. Sonuçta iş bireyin teknoloji karşısındaki çaresizliğine dayanıyor. Görünen o ki gelecekte teknoloji demokrasiyi de yoğun bir şekilde belirleyecek.