HABERTÜRK

Evlenememişiz


05 Nisan 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan istediği kadar gençleri evlenmeye, ardından da 3 çocuk doğurmaya teşvik etmeye çalışsın, sonuç ortada...

Cuma günü gazetemizde yayınlanan istatistiklere göre evlilik artış oranları, bir önceki yıl baz alındığında 2012’de yüzde 1.8, 2013’te ise yüzde 0.6 olarak gerçekleşmiş. Geçen yıl ise oran yüzde 0.1’e inmiş. Buna karşılık, 2012’de bir önceki yıla göre yüzde 2.7 olan boşanma artışı, 2013’te kısmen gerileyip yüzde 1.6 olarak gerçekleşirken, geçen yıl yüzde 4.5’e çıkmış. Türkiye’nin hayat şartları, ekonomik krizler, işsizlik, kadına şiddet devam ederse görünen o ki artık evlilik kurumu tamamen ortadan kalkacak ve çiftler birlikte yaşamayı tercih etmeye başlayacaklar.

Böylece fazla sorumluluk almadıkları gibi, işler yolunda gitmediğinde de ‘Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna’ diyebilmenin dayanılmaz hafifliği içinde yaşayıp gidecekler.

Başarı tesadüf eseri değildir

Marlboro nasıl tutuldu ?

Marlboro firması ilk kurulduğunda işleri çok kötü gidiyormuş. Şirket

iflasın eşiğinde iken bir adam gelmiş, “satışları bir ayda 3 katına

çıkarırım ama bunun karşılığında da şirketin yarısına ortak olurum, yok

çıkaramazsam ömrümün sonuna kadar fabrikada bedava tütün sararım” demiş.

Marlboro’nun sahipleri zaten çıkmaz sokaktaymış, “Bir haftaya kalmaz

batacağız, kaybedecek neyimiz var ki”

diyerek kabul etmişler teklifi...

Adamın bunlardan tek isteği binlerce boş Marlboro kutusuymuş. Zaten depoda

milyonlarcası varmış, talebini karşılamışlar hemen.

Sonra bizimki bütün paketleri tek tek ezmiş ayağıyla, gece 12’den sonra da

hepsini uçaktan bütün Amarika’nın üstüne atmış. Sabah millet uyanınca bir

bakmış ki her tarafta boş Marlboro kutuları.

Yahu, bu sigara bu kadar çok içildigine göre vardır bir hikmeti” diyerek

sigara bayilerine akın etmişler.

Şirket o ay 3 değil 5 katı satış yapmış.

Tabii bizim adam da şirketin

yarısına ortak olmuş. O kişi de kimmiş biliyor musunuz ?

Philip Morris....

Biliyor muydunuz?

F.U.C.K. ne demektir?

İngiltere tarihinin en kanlı ve dramatik zamanlarından biri kral VIII. Henri zamanıdır...

Veba, katliam, savaşlar, uzak diyarlarda sömürgelere gidenler,

orada kaybedilenler ve buna benzer sebeplerle ülkenin nüfusu neredeyse yarı

yarıya düşmüş, Kral ülkesinin geleceğinden ciddi bir

biçimde endişelenmeye baslamış.

Ama yaptırdığı araştırmalar sonucunda ülke hapishanelerinde çok sayıda serseri, hırsız katil vs. ve çok sayıda fahişe olduğunu tespit etmiş ve nüfus artışını sağlayabilmek amacıyla kral kontrolünde hapishanelerde çiftleşmeler organize etmiş.

Dünyaya getirilen çocukları da İngiliz Kraliyeti, yetiştirme ve topluma katma işini üstlenmiş.

Bu nüfus artırma işlemine “Fornication Under Control of the King” yani “Kral kontrolünde zina” denmiş ve FUCK olarak kısaltılmış.

Bu Fuck işlemleriyle İngiltere nüfusu 10 yıl içerisinde 2’ye katlanmış.

Fuck” kelimesi de İngilizce’ye buradan girmiş.