Olaylar, yaşananlar ya da etkilerden doğan tepkiler...
İnsanoğlu ister istemez etkilenir ve tepki verir. Bu yadsınamaz bir gerçektir.
Neden tenha restoran yerine kalabalık restoranlarda yemek yeriz?
Neden iyi niyetli girişilen kimi girişimler tutmaz?
Çünkü insanlar başkalarının davranışlarından etkilenir ve bu nedenle de her zaman rasyonel kararlar alamazlar.
Zaman zaman saçma ve komik davranışlarda bulunuruz, kimi zaman da tuhaf ve akıl dışı kararlar alırız. Aslında son derece dikkatli bir şekilde kurduğumuzu düşündüğümüz hayatımız, belki de bizim tutarlılık olarak benimsediğimiz kararların ve alışkanlıkların sonucundan ibarettir.
Hatırlarsanız her seçim döneminde iktidar partisi “istikrar” kelimesini sık sık halka vurgulamış ve halktan bu söylem ile oy istemiş idi. Alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyen halkımızda “istikrar” kelimesinin arkasından gitmişti.
ÖYLE UYGUN GÖRDÜLER
Fakat alıştıklarını zannettikleri hayatın hiç de istedikleri gibi olmadığını anladıklarında yani 7 Haziran seçimlerinde oylarını “istikrar” yerine farklı partilere dağıtmayı uygun gördüler.
Mesleğimizi, eşimizi, işimizi, giyeceğimiz kıyafetleri, saç şeklimizi seçerken acaba mantıklı kararlar mı alıyoruz yoksa tesadüfen oluşturduğumuz alışkanlıklar mı hayatımıza yön veriyor?
Farkında olmadan kendimizi bizimle aynı durumda olan insanlarla karşılaştırıyor muyuz?
Evet, karşılaştırıyoruz.... Ve bu durum ister istemez davranışlarımızı da etkiliyor.
Daima insanları insanlarla, meslekleri mesleklerle, tatilleri tatillerle, terörümüzü başka ülkelerin terörü ile, ekonomimizi başka ülkelerin ekonomileri ile karşılaştırmaktayız. Ve bu karşılaştırmadan kıskançlık ve çekememezlikler doğmakta.
20. yüzyıl gazetecisi, hicivcisi, sosyal eleştimeni H.L Mencken’in de dediği gibi, “Bir erkeğin maaşından duyduğu tatmin bacanağından daha fazla kazanıp kazanamadığına bağlıdır.”
Ne kadar çok şeyimiz olursa o kadar çok şey isteriz.
Fakat, Türk halkı olarak bizler yıllardır o kadar çok yokluk, yoksunluk, acı ve üzüntü çektik ki...
Ufak ülkelerin AB’ye bizlerden çok önce kabul edildiklerini gördükçe öyle çok kıskançlık krizleri yaşadık ki...
Terör belasından o kadar çok çektik ki...
O kadar çok işsizlik, parasızlık, adaletsizlik çektik ki...
Eh artık etkiye tepki versek mi acaba diyorum...
Yeter artık diyorum!