HABERTÜRK

Erkekler çağdaşlaşırsa...


12 Mayıs 2010


Pazar günü ben annemden, oğlumsa annesinden uzak ayrı ayrı şehirlerde anneler gününü kutladık. Pazar uyandığımda uzaklık duygusu ağır bastığından yataktan içim buruk kalktım. Ekranlarda anneler günü mesajlarına bakıp boğazımda düğümlenen gözyaşlarıma zar zor da olsa hakim olmaya çalışırken, kapının zili çaldı. Ve ne göreyim... Oğlumdan gelen kocaman bir çiçek karşımda duruyor. İşte o an sabahtan beri zar zor tuttuğum gözyaşlarıma engel olamadım ve doya doya ağlamaya başladım.
Teşekkür etmek için oğlumu aradığımda ise hala salya sümük ağlamaktaydım. Kendimi toparlayınca ben de canım annemi aradım.
Annelik bir günle sınırlanmaz. Ama yine de böyle özel gün de arayacak bir annem olması, arayan bir oğlum olması beni son derece mutlu etti.

SORUN O KADAR ÇOK Kİ..

Allah kimseye evlat acısı göstermesin. Öncelikle şehit annelerinin ve daha nice annelerin benimle aynı duyguları paylaştıklarını hissettiğimden anneler gününü geç de olsa kendi adıma kutlamak istiyorum.
Şimdi gelelim başlık konumuza; Erkekler çağdaşlaşırsa...
Aslında bu başlığın altını dolduracak o kadar çok argüman, kadınlar açısından o kadar çok sorun ve konu var ki...
Fakat ben olaya bölgesel olarak değil, Türkiye geneli olarak yaklaşmak istiyorum. Çünkü ülkemizde Batı'dan uzaklaştıkça kadınların sorunları farklılaşmaya ve yaşam şartları da ağırlaşmaya başlıyor.
Kadınlarımız için ister Batı'da, ister Doğu'da olsunlar en önemli şey okul öncesi ve sonrası alacakları eğitimde. Çünkü çalışma hayatları ve gelecekleri açısından en önemli unsur eğitimdir.

İLK ADIMI İKTİDAR ATMALI

Aynı durum erkekler içinde geçerli. Eğitimli erkek, eşi de çalışan erkektir. Kadınların iş gücüne katılımında bugün en büyük katkıyı, Ankara'nın hemen güneyinden başlayıp, Türkiye'nin doğusuna uzanan bir coğrafyada eğitim ve kentlileşme süreçlerinin "çağdaşlaştıracağı" erkekler yapacaktır.
Tabi bu temennimizin gerçekleşmesi için öncelikle iktidar partilerinin, yöneticilerin ülkede sulh ve barışı sağlamaları gerekiyor.
Erkeklerimiz çağdaşlaşır, eğitilirlerse belki şehit anaları daha az ağlar, töre cinayetleri azalır, görüşler değişir, açılımlar anlaşılır noktalara gelir. Kadınlarımız eğitim alma imkanına sahip olurlarsa çağdaşlaşan erkeklerimiz, cinsiyet ayrımı olmaksızın gençlerin, kadınların iş gücü istihdamına katılımına izin verirler. Toplum olarak barış içinde yaşamayı öğrenir, hatta ekonomimizi düzeltmeyi bile başarabiliriz. Ne dersiniz?