HABERTÜRK

Emir kulları


18 Aralık 2013

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’ün AK Parti’den istifasına ilişkin aslında çok basit ve her şeyi özetleyen bir açıklama yapmış, “Siyasette bir siyasi partiye üye olursanız, o siyasi partinin yetkili kurullarına, genel başkanının talimatlarına göre hareket ederseniz, başarılı olursunuz. Yoksa gönül bağınız olan bir takım yerlerle irtibatı devam ettirirseniz, siyasette başarılı olmanız mümkün değildir” dedi.

Hakan Şükür miletvekili seçildiği günden bugüne kadar ülkede yaşanan hiç bir olağanüstü olay karşısında çıkıp tek kelime etmemiştir.

Türkiye’de ne canlar yandı umursamadı.

Gezi olaylarını umursamadı.

Eczacılar, doktorlar, avukatlar, esnaf, çiftçi, memur, emekli ayaklandı, yürüdü, tartaklandı umursamadı.

Meclise geldiği zamanlarda maç seyretti.

Gelmediği zamanlar da ise büyük paralar karşılığında ekranlarda futbol yorumculuğu yaptı.

Ama ne zaman ‘Türkiye’de dershaneler kapatılacak’ dendi, konuşma gereği duydu. Daha doğrusu ‘konuş’ dediler.

İşte tam emir kulu bir milletvekili.

‘Git’ dediler gitti, ‘konuş’ dediler konuştu, ‘geri gel’ dediler, istifa etti.

Peki bu durumda olan milletvekili sadece Hakan Şükür mü?

Tabi ki hayır...

Meclis farklı yapılarda ki Hakan Şükür’lerle dolu...

Hepsi emir kulu.

Önce meclise gelip yoklama veriyorlar. Sonra da oylamalarda ellerini indiriyorlar, kaldırıyorlar. Arada da kendi aralarında dövüşüyorlar.

Böylece bizleri idare edecek, yaşam şekillerimizi belirleyecek kanun maddeleri belirlenmiş oluyor.

İnsanlar tutuklanıyor veya salınıyor. Hayatlar kolayca yok ediliyor. Yaşam koşullarımız zorlaştırılıyor.

Bütün bu insanları da meclise bizler gönderiyoruz. Bizleri temsil ediyorlar.

Suçlu bizler miyiz?

Biraz evet biraz hayır...

Suçlular belli... Seçim sistemi ve Genel Başkanlar güdümünde ki siyasi partiler kanunları.

TEPİŞME BAŞLADI

Bu yazıyı yazmaya başlarken konu başlığı konusunda uzun uzun düşündüm. Aklıma türlü türlü başlıklar geldi.

Çünkü Hakan Şükür’ün istifası sadece belli ki bir başlangıcın, yeni bir takım olaylar zincirinin sinyali.

Yani filler tepişmeye başladı.

Baksanıza Hakan Şükür istifa etti hemen ardından bazı bakanların oğulları ihaleye fesat karıştırmak iddiasından göz altına alındılar. Operasyonlar başladı.

Hepsi tesadüf olabilir mi?