HABERTÜRK

Ekonomik kriz ve siesta


23 Kasım 2010

Komşuda kriz var... Hem de çok büyük bir ekonomik kriz. Sırf bu nedenle kemer sıkma politikası olarak Papandreu hükümeti tarafından “Kallikratis” planının bir parçası olarak Yunanistan genelinde belediyelerin birleştirilmesi planlandı ve uygulamaya konuldu.
Ekonomik krize önlem olarak; maliyetleri azaltma, daha verimli merkezi hizmetler sunma ve küçük “taşra” yolsuzluklarıyla mücadele edebilmeyi amaçlamışlar.
Sunulan bu program çerçevesinde; 54 il (ülkedeki 11 milyon vatandaşın yaklaşık yarısını barındıran Attika -büyük Atina- bölgesi de dahil olmak üzere) ve 13 büyük bölgede uygulama başlamış.
Yeni seçim sistemi uyarınca belediye meclis üyelerinin sayısı 16 bin 150’den, 9 bin 257’ye iniyor. Ve lağvedilen il genel meclislerinde görev yapan bin 496 üye yerine bölge valiliği meclisinde görev yapmak üzere 713 kişi seçiliyor.
Yunan hükümetinin yaptığı açıklama, yerel yönetim meclislerinde görev yapanların sayısının yüzde 50’ye yakın oranda azaltılacağı ile kamu harcamalarında önemli oranda tasarrufa gidileceği yönünde oldu.
Ayrıca, Yunanistan’ın genel idari yapısında da gidilecek değişiklikle ülke 13 idari bölgeye ayrılıyormuş. Bu 13 bölge artık devlet tarafından atanacak genel sekreterler tarafından yönetiliyor.
Şimdi gelelim sadede...
Komşuda pişer bize düşmez mi?
Türkiye için de benzer bir plan üzerinde çalışıldığını sizlere hatırlatmamda fayda var. Ancak Türkiye’de üzerinde çalışılan sistemde, yerelleşme ve otonomileşme, Yunanistan’ın aksine, daha fazla ön plana çıkarılmaya çalışılmakta.
Şimdi gelelim bütün bu gelişmeler karşısında benim arıza çıkaracağım noktaya.
Madem Yunan halkı böyle bir ekonomik kriz içinde ve IMF’den yardım alma noktasına gelerek yardım aldı, kemerleri sıkıyor; peki neden hala siesta yapmaya devam ediyorlar?
Hangi Yunan adasına giderseniz gidin (hele yaz mevsiminde, turistlerin en yoğun olduğu dönemde) saat iki ile beş arası kepenklerini indirirler ve meşhur siestalarına çekilirler.
Bizim esnaf ise yaz demeden kış demeden gece yarılarına kadar üç kuruş fazla kazanabilmek için çalışa dursun...
Ne demişler; Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar!
Arıza çıkarmakta haklı mıyım, değil miyim?