Başbakan Binali Yıldırım’ın 4 Ekim’de, 2019’a kadar tüm okullarda ikili eğitime son verileceğini açıklaması eğitimciler arasında yeni tartışmalara neden oldu. Türkiye’de yaklaşık 10 binden fazla okul yıllardır öğrenci sayısına göre yeteri kadar dersliği ya da öğretmeni bulunmadığı gerekçesi ile ‘sabahçı ve öğlenci’ şeklinde iki farklı gruba ayrılarak eğitim vermekteler.
Eğitimciler ‘İkili sistem’ yerine tam gün sisteminin daha olumlu olduğu görüşünde birleşseler de bu sisteme geçmek için şartların ülkemizde yeterli olmadığını söylemekteler.
Yani eğitimciler, mevcut okullarda ihtiyaç duyulan fiziki şartlar sağlanmadan bu kapasite artışının son derece sakıncalı olduğunu düşünüyorlar.
Bu şartlar altında ; “Yıllardır yap boz tahtasına çevrilen eğitim sistemimiz ile oynanmaya devam edildiği sürece 2000’li yıllarda eğitim hayatına başlayan gençlikten pek hayır beklemeyelim.” şeklindeki düşüncelerimi üzülerek İzmir Gelişim Koleji kurucusu aynı zamanda yılların eğitimcisi Serdar Öner ile paylaştığımda Öner;
“Başbakanımız 2019 da tüm yurtta tam gün eğitime geçileceğini açıkladı. Çok sevindirici bir haber gibi görünse de ilk yorumları duyunca tadım yine kaçtı. Öğretmenler ve öğrenciler matematik, fen, türkçe gibi derslerin haftalık ders saatlerinin artmasıyla sınav başarılarının artacağına odaklanmış. 2015 YGS Türkiye ortalaması
Türkçe 40 soruda 15,8 doğru
, Matematik 40 soruda 5.2 doğru,
Fen 40 soruda 3.9 doğru
...
Yani haftada 30 saatte öğretemediğini 40 saatte öğretebileceğini varsayıyor eğitimciler.
Sanat, spor, kültür, edebiyat, felsefe, yine hedeflerde yok.
Eğitimi sayılarla ölçmeye başladığımız günden beridir çocuklarımız hep kaybeden oluyor. Nitelikten bahsetmek kimsenin aklına gelmiyor.
En acısı da tüm toplumun eğitimden beklentisi.
SINAVDA DAHA ÇOK DOĞRU=GELECEKTE DAHA ÇOK PARA” diyerek tartışmalara başka pencereden bakmama neden oldu ve yeni yetişmekte (Kronolojik olarak son 14 yıldır eğitim sistemimizde yapılan değişimlere, sınav kaoslarına bakacak olursanız ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız.) olan gençlerimiz adına bir kez daha üzüldüm.