HABERTÜRK

Dün başıma gelenler!


12 Temmuz 2014

Yurt genelinde büyük bir sorun haline gelen kontör dolandırıcıları, bir süre ara verdikten sonra yeni olaylara imza atmaya başladılar. Dolandırıcıların son günlerdeki gözde yöntemi bankaların kartsız para alışverişi sağlayan uygulaması. Bu konuda o kadar uyarı ve haber yapılmasına rağmen hiç ummadığımız vatandaşlarımız bu insanların tuzaklarına düşmekteler. Örneğin Türk Telekom İl Müdürlüğü’nde görevli D.Y. bile dolandırıcılar tarafından cep telefonundan aranarak, kandırılanlar arasında yer alıyor. Kendisini Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli başkomiser olarak tanıtan zanlının, ‘’Başsavcımız da yanımızda. PKK kimlik bilgilerinizi kullanarak Irak’ın kuzeyinde uyuşturucu alışverişi yapmış. Ömrün hapislerde çürüyecek. Bu olayın gerçeğini ortaya çıkarmamız için bize yardımcı olmalısın’’ dediği D.Y, en yakın ATM’den kartsız para gönderme işlemi yapmış ve ayrıca kendisine verilen 19 ayrı telefon numarasına GSM bayisinden 180’er lira ödemede bulunmuş. Yine yakın bir zaman da koskoca Profesör Canan Karatay’ın başına bile hatırlarsanız benzer bir olay gelmişti. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne gelerek şüphelilerden şikayetçi olan Canan Karatay, “Nasıl dolandırıldım anlayamadım. İnsanı telefonda adeta hipnotize ediyorlar. Ne derlerse yapıyorsunuz. Devletle birlikte gizli bir operasyonun içinde olmakta beni heyecanlandırdı” diyerek içinde bulunduğu duruma açıklık getirmişti. Bütün bu yaşananları sık sık okumama rağmen kendi başıma geleceği kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

ASAYİŞTEN ARIYORUM

Dün öğlen saatlerine doğru ev telefonumuzdan arayan bir şahıs telefonu açan yardımcımdan telefona ısrarla beni istemiş. Üçüncü aramasında telefonu ben açtım. Karşımda hızlı hızlı konuşan bir erkek sesi; “Ben Asayiş Şube Müdürlüğü’nden Başkomiser Abdullah Keskin. Sizi teyit için arıyorum. Bana telefon numaranızı verir misiniz?” dediği an durumu kavradım. Ve hemen: “Önce ben seni teyit edeyim, bana sen numaranı ver” dedim. “Ekranda numaram çıkmadı mı?” dediğinde (ekrandaki numara cep numarasıydı) Ben ısrarla: “Madem Asayiş’den arıyorsun sen bana önce bulunduğun karakolun sabit numarasını vereceksin. Teyit için ben arayacağım” dedim. Karşı taraf: “Ben operasyondan arıyorum, sen nasıl benden numara istersin” diye söylenmeye başladığında, ben de “Ya ne tesadüf. Ben de operasyon dahilinde zaten numaranı istiyorum” dediğimde, “Ya git işine” dedi ve suratıma telefonu kapattı. Tabi ki sonra işime gittim.... Ama nasıl bir taşa çarptıklarını anlayınca arayanların yüzlerini düşünüp, kahkahalarla gülerek gittim. Benim gülüp geçtiğim böylesine tatsız bir olay her an başınıza gelebilir. Aman dikkat!