HABERTÜRK

Doğruyu söyleyeni ne yaparlar?


19 Nisan 2011

Daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik söylediği ‘kağıttan kaplan’ benzetmesiyle tartışmaların hedefi haline gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, YGS’deki şifreleme iddialarını ve bu esnada yaşananları eleştirerek, “ÖSYM Başkanı ilk günü ne dedi; ‘Hiçbir şifreleme yoktur. 1 milyon 700 bin tane kitapçık gösterdik, şansa bulmuşsunuz...’ Cumhurun başkanı olduğunu iddia eden kişi; ‘Ben baktım, konuştum. Çok beğendim, tatmin oldum... Hiçbir şey yok, şifre falan yok...’ Cumhurbaşkanı, Başbakan araya giriyorlar. Birilerinin önündeki sonuç alma imkânını almış kendi yandaşlarına vermiş. Hırsızlık vakayı adiye oldu. Şimdi YGS’nin üstüne gitsek, vakayı adliye olur. O yüzden biz çocukların da moralini bozmadan, bu tür korkunç olayların yaşanmadığı bir Türkiye’yi ortaya koymak zorundayız” açıklaması yaptı.

Şifre skandalının patlamasının üzerinden iki gün geçmeden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün çıkıp “Ben tatmin oldum. Hiçbir şey yok...” şeklinde açıklama yapma zorunluluğu hissetmesi bence de son derece talihsiz bir olaydı. ÖSYM kurumuna inancını yitirmiş olan vatandaşları inandırmak için Cumhurbaşkanı’nın kefil olması, kişinin uzmanlarını yok saymaktan değerlendirmeye almamaktan başka bir şey değildir.

SONRA NE OLDU?

Şifre skandalı sakız gibi uzadı. İşin uzmanları tek tek ekranlara çıkarak şifreleme olayını ispatladılar. Hem Cumhurbaşkanı Gül’ün hem YÖK Başkanı’nın teminatları kağıttan bir kale gibi çöktü. Buradan çıkan sonuç şudur; Hangi olay olursa olsun devletin en yetkili makamının bile kefaleti geçerli değildir. ÖSYM’den 27 Mart YGS sınavı sonuçlarının açıklanması için verilen tarih 18 Nisan Pazartesi; yani dün içindi. Hiçbir açıklama yapılmadı.

Hatta yapılan protestolara rağmen “Verdiğimiz tarihte sonuçları açıklayamadık, şu tarihe kaldı” açıklamasına dahi gerek duymuyorlar.

Türk gençliği kurbanlık koyun misali beklemeye alındı...

İşte asıl mesele burada...

Son yıllarda Türk insanını koyun güder gibi güdenler aynı olayı YGS sınavlarında da yapmak istediler. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Her türlü olasılığa hazırlıklı olduklarından; ‘Nasılsa 19 Haziran’da LYS sınavı var. Açıklama yapsak da yapmasak da sınava girecek olanlar çalışmaya mecburlar’ düşüncesiyle, oldu bittiye getirmeye karar verdiler.

HEP YAPTIKLARI GİBİ

Keşke YGS sınavının iptal edildiğini, 19 Haziran’da gerçekleşecek olan LYS sınavından alınacak olan puanların üniversiteye giriş puanı olarak değerlendirileceğini açıklayacak, bir cesur yürek çıksa...