MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Antalya’daki Belediye Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları;
Kimse davadan önemli değildir, kimse vazgeçilmez değildir. Nereye varmak istediğimizi sorgulayanlar yoldan çıkıp, yolunu şaşıranlardır.
Şunu bilmenizi isterim ki, yoldan çıkan davanın önünde engeldir. ‘Ben’ diyenler sinsi planlar yapanlardır. Dava insanı akıldan önce adanmış bir yüreğe ihtiyaç duyacaktır.
Ülkü sevdamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.
Millet bizden görev bekliyor. Yükü kaldırmaya talip olanlar sağına soluna bakmadan zorluklara dayananlar mükafata layık olan dava insanlarıdır. Böylesi dava insanları MHP'nin yüz aklarıdır, yüce isimleridir. Ülkücü olan, ülkücü yaşayan tertemiz vicdanlar her şeyin en güzeline layıktır. MHP sabrederek, iman ederek zorlukları ekarte etmiştir. Bazı insanlar başkalarından bir dakika önce hareket ettikleri için kahraman olmuşlardır buna göre MHP'nin her bir ferdi kahramandır.
"Cumhur ittifakı milli beka için şarttır"
MHP'nin yerel yönetimlerde marka olmasının payesi öncelikle sizlere aittir. Milletimizi düşünüyoruz. Vatanımızı düşünüyoruz, güvenli, esenli olsun diyoruz. Devletimizi düşünüyoruz, varlığı, birliği kalıcı ve kuvvetli olsun diyoruz. Dün ne söylüyorsak bugün aynısını söylüyoruz. Elbette geliştik, çağın şartlarına müzahir hareket ettik. Bunu yaparken kökümüzden uzaklaşmadık. MHP için duraklama ve durgunluk son bulmuştur. 1 Kasım sonrası üzerimize gelen akın bozguna uğratılmıştır. Çöküşümüzü bekleyenler baltayı taşa vurmuşlardır. Türk milleti bitti demeden bu dava bitmez. Türklüğün ziyası sönmeden milliyetçi hareket sönmez, sönmeyecektir. Hangi çılgın bize kefen biçecek kadar aklını kaybetmiştir? MHP, gönüldedir, gözdedir, duadadır. Cumhuriyet'in 100. yılının güvencesidir. Türkiye biziz, biz Türk milletiyiz. Birlikte geleceğin süper gücüyüz. Türkiye tarihi bir dönemden geçmektedir, 24 Haziran 2018'de yapılan seçimde aziz milletimiz tercih ve seçimini yapmış, bize görevler yüklemiştir. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle yönetilmeye başlamıştır, bu bir milattır. Türkiye düşmanları sürekli tahkimat yapmakta, sürekli açığımızı kollamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi olgunlaşmalı ve tam olarak oturmalıdır. Türkiye'nin yükselişi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin gücüne doğrudan bağlıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi Türk milletinin başarısıdır. Hükümet sistemi, Cumhurun bizzat irade ve isteğiyle değişmiştir. Kendi söküğümüzü bizzat kendimizi diktik. 15 Temmuz ihanetine birlikte karşı koyduk. Kansız, krizsiz bir sistem değişikliği örneğine çok az rastlanır bir hadisedir. Dünya kimi zaman kıskançlıkla Türkiye'yi izlemiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin mimarı Cumhur İttifakı'dır. Bu ittifakın devam etmesi mecburidir, çünkü güvenlik zırhıdır. Türkiye'nin ta kendisi, ruh köküdür. 15 Temmuz sonrası Yenikapı ruhuyla temeli atılan, 16 Nisan'la çatısı örülen, 24 Nisan'la derinlik kazanan Cumhur İttifakı sistemin ihtiyaçlarını telafi ederek muassım odaklara sur örmüştür. Yeni hükümet sisteminden dönüş yoktur. Cumhur ittifakı milli beka için şarttır.
31 Mart yerel seçimlerinin makul ve beklentilere uygun neticelenmesi bu aşamadaki en büyük arzumuzdur. Eğer 31 Mart'ta, 24 Nisan'ın rövanşını almak isteyenlere gün doğarsa, karşımıza çok büyük risk ve tehlikeler çıkacaktır. Bunun emareleri şimdiden görülmektedir. Buna önlem alınmazsa yeni sistem öldürücü bir darbe alacaktır. Cumhuriyet'in 100. yılında seneler önce dile getirdiğimiz lider Türkiye yerine mağlup Türkiye ile karşılaşmamız kesinlik kazanacaktır. Zillet ittifakı bunu istemektedir. CHP, İP, PKK, HDP, FETÖ boş durmuyor, el birliği yapmışlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ölüm fermanını açıklıyorlar. CHP de bu kervanın içindedir, Demirtaş'a el sallayan AİHM'in kararından memnun olan sadece CHP ve HDP değildir, İP de bunların arasına kaydını yaptırmıştır. Sevr muhitleri canlıdır, PKK FETÖ ortaklığı iş başındandır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini devirmek, 15 Temmuz'da yarım kalan işgali tamamlamak isteyenler son kozlarını 31 Mart'ta öne sürecekler. Bu oyunu gördük. Biz Türkiye'nin istikbali teminatı MHP'yiz. Neysek o'yuz, ne dediysek onu yaparız. Olayları akışına bırakamayız. Onlardan korkan onlar gibi olsun, alayı birden gelsin, hepsi zillet şemsiyesi altında toplansın hiç fark etmez. Eğilmez başımız, bükülmez bileğimizle Türk deriz, Türk milleti deriz. Yok öyle 3-5 kuruşa 5 köfte yemek, yok öyle tilki ininde yatıp aslan pozu vermek. Türkiye iç ve dış tehditlerle boğuşurken hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin demek vatana hissedilen sevgiyle bağdaşmaz. Milliyetçi Hareket Partisi taraftır, Türkiye'nin yanındadır. Cumhur İttifakı'nın tarafındadır. Türk milleti zilletin tuzağına düşmeyecektir. MHP de fedakarlığını millet için, bayrak için yapacak ve mutlaka gösterecektir. Fedakarlığımız fikrimizin faziletidir. Yeni sistemin yerleşmesinin önümüzdeki en temel gündem olduğunu 31 Ağustos'ta anlatmıştım, ilaveten 27 ilin zillete geçmemesi uyarısında bulunmuştur, kayyumun yeni sisteme uygun tezahürünü önermiştim, dördüncü olarak MHP'nin il ilçe belde belediyelerini muhafaza edip daha fazlasını kazanması gerektiğini söylemiştir.
"Üç büyükşehirde aday göstermeyeceğiz"
Biz 31 Mart 2019'a Cumhur İttifak'ı damga vursun istiyoruz demiştim. İstanbul'dan aday göstermeyebilirz demiştim ama sonrasında yanlış değerlendirmeler yapıldı. Amacımız ya anlaşılmadı ya da anlaşılmak istenmedik. Cumhur İttifakı'na hiç taktiksel bakmadık. Samimi ve dürüst davrandık, muhataplarımızdan bunu bekledik. İstanbul'un dışındaki her seçim bölgesinde diğer siyasi partiler gibi adaylarımız olacaktır dedim. Cumhur İttifakı'nı zedeleyen açıklamalar yereldeki ittifak çalışmalarını zarara uğrattı. Yerelde ittifak çalışmaları soğumaya alındı. Ortamın müsait olduğunu gören zillet ittifakının paydaşları saklandığı inlerden çıkmışlardır. CHP- İP arasındaki görüşmeler seriye bağlanmıştır. Terörle mücadelenin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde seyirci kalmayacağız.
Önce ülkem ve milletim sonra partim demiyor muyuz? Biz Türkiye üzerinde oyun oynanmasına izin vermeyeceğiz. MHP, İstanbul'un yanı sıra Ankara ve İzmir'de de aday göstermeyecektir. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adayları kim olursa olsun bu üç şehirde desteğimiz tam olacaktır. Diğer her yerde adaylarımız vardır, çalışmalarına devam etmektedir. Bir başka önemli kararımız da şudur; zillet ittifakının paydaşı olan CHP, HDP, İP nerede ortak aday çıkarırlarsa çıkarsınlar biz hazırız onlarla her seviyede mücadeleye hazırız. Başaracağız.