Söz konusu TOKİ olunca ağız birliği etmişcesine AK Partililer’in hepsi aynı söylem de birleşmişler; “Dar gelirli vatandaşlar yaşamasın mı?”
Yerel seçimler yaklaşırken siyasetlerini belli ki özellikle İzmir’de ‘dar gelirli vatandaşlar’ üzerine kurmuşlar. Oy için belliki onların kapılarını aşındıracaklar.
AK Parti Çeşme İlçe Başkanı Fatma Özen‘iin hala tartışılan sözlerini dünkü köşe yazımda sizlere aktarmıştım. Dün de AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, TOKİ hakkında Fatma Özen’in sözlerine tıpa tıp benzeyen bir açıklama yapmış.
*
Şengül; “CHP’li Belediye Başkanları TOKİ’yi engelliyor demiştim. Bu sözümün en güzel örneğini Çeşme’de yaşıyoruz. Kendi binasına dört kat izni veren Çeşme Belediye Başkanı, TOKİ’nin dört katlı binalarına itiraz ediyor. TOKİ’nin uzun vadeli stratejisi, alt ve orta gelir grubuna yönelik konutlar yapmaktır. Bu çerçevede TOKİ İzmir’de konut yapmak istiyor ama belediyeler bu konuda çok katı bir tutum içindeler. Çeşme’de bunlardan biri. Çeşme’de otellerde, çeşitli yerlerde çalışan dar gelirli vatandaşlarımızın konut ihtiyacı var. Bunu da karşılamak istiyoruz. Dar gelirli insanlar yaşamasın mı?“ derken, Çeşme AK Parti ilçe Başkanı Fatma Özen’in sözlerini hatırlayalım; “Çeşme sadece zenginlere özel bir yer mi? Esnaf, memur, işçi ve emeklinin yaşama hakkı yok mu? Böyle sosyal belediyecilik olur mu? Bu aşamaya gelmiş projeye çeşitli varsayımlarla itiraz eden bir belediye başkanını ne tarih, ne de Çeşme affeder. Ne engeller yaratılırsa yaratılsın TOKİ toplu konutları bölge bölge Çeşmeye kazandırılacaktır.”
*
Günlerdir Çeşme halkı ile konuşan ben ne yazmıştım?; “Çeşme halkı kesinlikle Kuşadası gibi bir yapılaşma istemiyor. Çok katlı binaların şehirleştirdiği Kuşadası örneği önümüzdeyken nasıl olur da Çeşme’ye aynı uygulamayı yapmaya kalkarlar? Çeşme’de her sosyal seviyeden insan yaşamakta. Yerleşim problemi de yaşanmamakta. Son yıllarda Çeşme’de hemen hemen her bölgede uygun fiyatlarla kiralanan veya satılan çok güzel evler yapıldı. Hiç biri de dört katlı değil.”
Demek ki sorun ‘Çeşme’de sadece zenginlerin yaşaması’ ya da ‘dar gelirli insanlar‘ değil. Mesele TOKİ... Hikaye ise ‘dar gelirli‘ kisvesi altındaki vatandaşları Çeşme’ye göç ettirme meselesi...
Yani ‘OY‘ meselesi...