Verdiğiniz cevabı duyar gibiyim...
-Gençlere..!
Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde yaşanan olaylar aslında beni hiç şaşırtmadı.
Sonuçta orada okuyan öğrencilerin de büyük bir kısmı İzmir’den gitmekte.
Hani şu beğenilmeyen, şımarık sümüklü çocuğa benzetilen İzmir’den.
Hemen her gün üniversiteleri ziyaret etmeye çalışan siyasetçilere tepkiler yağmur gibi yağarken, siyasetçiler de ziyaretlerinde neden ısrarcı davranırlar anlamış değilim.
Bırakın gençler okusunlar.
Bırakın siyaset üniversitelere girmesin. Gençler bölünmesin.
Ama hayır... İlla ki arıza çıkarmak lazım.
Okuyan gençleri rahatsız etmek, derslerinden çıkarıp siyasi söylemleri dinlesinler diye salonlara tıkmak lazım.
Bilmezler ki gençlik artık onların bildiği güdülen koyunlardan değiller.
Bu gençlik farklı gençlik.
Bilinçli, eğitimli, İzmirli, Egeli gençlik.
Rektör Mehmet Pakdemirli’nin slogan atan gençlere sarf ettiği sözler son derece düşündürücü: “Cumhuriyeti kimsenin yıktığı yok. Cumhuriyete saldırı mı var? Kim saldırıyor? Yıkacak olan biri varsa önce ben karşı çıkarım. Cumhuriyet savunulacaksa ben savunurum. Ben bu üniversitenin rektörüyüm. Sana kalmaz cumhuriyeti korumak.
Ayrıca Cumhuriyet’i korumakla görevli olduğunuzu söylüyorsunuz. Ben size böyle bir görev vermedim.”
Öfkeyle de olsa söylenen cümleleri tek tek ele aldım. Dehşete düştüm.
Bu gençler neye tepki vermişlerdi? Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ziyaretine.
Attıkları slogan neydi?; “Cumhuriyeti yıktırmayacağız.”
Peki bu gençleri böyle bir slogan atmaya iten nedenler nedir?
“Üniversite bitince iş, aş istiyoruz!” demiyorlar da “cumhuriyet!” diyorlar. Sayın rektör Pakdemirli’nin önce atılan slogan karşısında oturup düşünmesi gerekmez mi?
Neden gençlerin “Türkiye Cumhuriyeti” ile ilgili rahatsızlıkları var?
Gençleri sakinleştirmeye çalışırken bu konuya açıklık getirse olaylar daha farklı gelişir miydi?
Bu gençler eğitimli gençler.
Ülkemizi ileride onlara emanet etmeyip de kime edeceğiz?
Bilinçsiz gençlere mi?
Yazık... Gerçekten üzücü bir durum.
İnşallah, rektör Pakdemirli de üzgündür...
