HABERTÜRK

Cumhurbaşkanı adaylığı süreci


10 Mayıs 2014

Bu hafta köşe yazımda sizlere Cumhurbaşkanı adayımın kim olduğunu yazmıştım. Tekrar edeyim benim adayım Emine Ülker Tarhan.

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, bu görüşüme pek çok okuyucumdan olumlu e-mailler aldım. İşin güzel tarafı desteği hem erkek hem de kadın okuyucularımın vermesi oldu. Yakın geçmişte “siyasette kadın Genel Başkan, Başbakan ya da Cumhurbaşkan” dediğimiz de herkesin aklına Tansu Çiller geldiğinden anında yaka silkilirdi.

Ardından da hep “Kötü emsal, emsal olmamalı. Bir kadın yönetici kötü çıktı diye bütün kadınları aynı kefeye koyamazsınız. Yıllardır erkeklerin yönettiği toplumda yaşıyoruz hepsi çok mu iyiydi” diye başlayan bir tartışmanın içinde bulurdum kendimi. Neyse ki Emine Ülker Tarhan ismini telaffuz ettiğimde hiçkimseden böyle bir tepki almadım. Demek ki ya Tansu Çiller meselesi artık zaman aşımına uğradı ya da Emine Ülker Tarhan ismi her türlü olumsuz düşüncenin önüne geçti. Demek ki doğru yoldayız...

İSTİFA GEREKLİ Mİ DEĞİL Mİ?

Bu arada siyasi partilerin cumhurbaşkanı adaylarını merak ediyor, ortaya atılan isimler üzerine her gün tartışıyoruz. Tartışılmayan tek isim var o da AKP’nin adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Fakat gözden kaçan ve tartışılmayan bazı konular var.

Örneğin bir tanesi seçim süreci, diğeri adayların seçim kampanyalarının koşulları, bir diğeri ise bu süreçte harcayacakları paraların kaynakları. Siyasi partiler aday belirliyorlar. Fakat seçim sürecine müdahil olamıyorlar. Aday seçim süresi içinde maddi kaynağını kendi bulmak zorunda.

Bir de şöyle bir durum var; Tüzel kişilerin yapacağı yardımlarda sınırlama yok. Gerçek kişilerin bağışları ise 8-9 bin lira ile sınırlı. Yani bir firma isterse adayı zem zem suyuyla yıkayıp, allayıp pullayabilir. Ama firmanın sahibi sadece nakit 9 bin lira verebilir. Yani insana illa ki hem minareyi hem de kılıfı hazırla diyorlar. Bir diğer önemli konuda seçim ve kampanya süreci boyunca adayların görevlerinden istifa edip etmeyecekleri yönünde... Başbakan Erdoğan aday olursa kampanyasını başbakanlıktan istifa etmeden yürütebileceğini söylüyor. Ama belediye başkan adayı olan bakanlar dahi seçim süreci öncesi istifa etmişlerdi. Anlayacağınız yeni bir kriz sürecinin eşiğindeyiz. Bir an önce sadede gelseler de mübarek Ramazan ayını gerilmeden geçirsek. Ne dersiniz?