HABERTÜRK

Cumartesi cumartesi....


28 Ağustos 2010

İçinizin dışınızın; referandum, anayasa paketi tartışmaları ile dolup taştığını bildiğimden ( ben de aynı durumdayım) sizlerle bugün farklı bir konuyu paylaşmak istedim.
Günlerden beri bir iyilik severin hediye etmesini beklediğim “ Haliç’te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat” adlı kitaptan bahsetmek istiyorum.
Hani şu Gülen hareketinin başta Emniyet istihbarat olmak üzere, yargı dahil devletin önemli kadrolarını sardığı ve Balyoz’dan Danıştay saldırısına dek pek çok davayı yönlendirdiğini, öne süren ve içinde daha bir ilginç bilgiler olduğu söylenen, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın yazmış olduğu kitap.
“Evet” mi , “Hayır” mı tartışmaları arasında ‘kim vurduya’ gitmemesi gerektiğine inandığım bu kitabı ne hikmetse hiçbir yerde bulamadım..
Beynimin bir yarısı ,iyi niyetle baskısı tükenmiştir , derken , diğer yarısında ki şeytanlar da “ Acaba referanduma sayılı günler kala yazılan ve yayınlanan Avcı’nın kitabı toplatılmış olabilir mi? “ şeklinde beni düşünmeye zorluyorlar.
İnşallah biri hediye eder de kitabın tamamını okuma şansım olur. sİşin ilginç yanı Hanefi Avcı “ Yazdıklarımın 10 kat fazlasını biliyorum” diyerek cesaret örneği göstermiş.
Belli ki gemileri yakmış. Canına tak etmiş...
Duyduklarıma göre Avcı’nın iddiaları çok netmiş. Fakat somut deliller açısından zayıfmış. Sadece iki belge varmış.
Bir tanesi ,bir mühendisin camide unuttuğu çantasında yer alan Emniyet’teki örgütlenmeyi anlatan rapormuş.
Diğeri ise “ Emniyet’teki cemaat mensuplarının bağlı olduğu imama Ömer Bey denen Osman Hilmi Özdil- dair rahatsızlıkların Gülen’e iletmek için hazırlanan bilgi notuymuş.
Bu nottaş Başbakan dahil bir çok yetkilinin, bu kişiden haberdar olduğu yazılıymış.
Şimdi diyorlar ki; Hanefi Avcı gibi tecrübeli bir polis , elinde somut deliller yokken neden böyle bir kitap yazdı?
Adam içini dökmüş.
Bugün onlarca insan, aylardır( hatta artık neredeyse yıllardır) neden yargılandıklarını bile bilmeden, derme çatma iddialarla, hapiste yatmaktalar.
Bir çok kişi de bu yolda ispatlanmamış suçları ile öbür dünyaya göç ettiler.
Adam içini dökmüş , içini....
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!