HABERTÜRK

Çok mu salak gözüküyoruz..?


31 Mayıs 2011

Günlerdir miting meydanlarında liderlerin halka seslenişlerini, birbirlerine sataşmalarını dinlemekteyim.

Özellikle İstanbul’dan İzmir’deki Kılıçdaroğlu’nun mitingini seyrederken İzmir özlemiyle burnumun direği sızladı.

Kendi kendime ‘İşte İzmir...’ derken, gururla içimin ürperdiğini hissettim.

Sevgili okurlar, seçimlere bugün itibari ile 11 gün kalmış olmasına rağmen liderler sanki halkı unuttular.

Özellikle Başbakan Erdoğan... Onun için sanki varsa yoksa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu...

Her iki cümlesinden biri Kılıçdaroğlu ile başlıyor. Dikkat ettiyseniz AK Parti’nin miting saatleri de ilginç. CHP liderinin mitingi hangi ilde ve saatte ise Başbakan Erdoğan’ın mitingi mutlaka biraz daha geç başlamakta. Nedeni ise ortada...

Kılıçdaroğlu’nun miting meydanında o gün için söylediklerine cevap yetiştirebilmek.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Recep Bey’in kimyasını bozacağım...” sözleri çoktan yerini bulmuş.

MHP’NİN OYLARI ARTIYOR

MHP’yi baraj altında bırakmak isteyen güçlerin kullandığı silahlar geri tepmekten de öteye gitmiş gözüküyor. Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çirkin saldırılara, kaset skandallarına boyun eğmeyerek yoluna devam etmesi, hatta miting meydanlarında meydan okuması, MHP’nin oylarını daha artırmış. Bunu ben değil, rasgele sorduğum sokaktaki vatandaşlarımız söylüyor.

SANAL OLAN KİM?

Kayseri mitinginde Başbakan Erdoğan yine CHP liderini hedef alarak; “CHP-MHP ve BDP üçlü ittifak, yanlarında da terör örgütü. Tek hedefleri AK Parti. Açık açık söylüyorum, Kılıçdaroğlu diye biri yok, o sanaldır sanal...!” şeklinde bağırırken kendi kendime; “Acaba kürsüden bakınca mı salak ya da sanal gözüküyoruz?“ derken, kendi kendime şu soruları sıraladım;

Demokratik açılım adı altında, İmralı’daki bölücübaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Kuzey Irak’taki Kandil Dağı ile Musul yakınlarındaki Mahmur Kampı’ndan Türkiye’ye ‘barış grubu’ adı altında gelen, Habur Sınır Kapısı’nda davul zurna ile karşılanan 34 kişiye yol verenler kimlerdi?

Peki, Habur Sınır Kapısı’na giriş yapacak 34 kişilik PKK’lı grubun soruşturması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Şırnak’ın Silopi ilçesine özel yetkili 4 Cumhuriyet Savcısı’nı gönderenler kimlerdi?

Sahi bu arada hükümetin demokratik açılım politikalarına ne oldu...?