HABERTÜRK

Çin’in fendi Amerika’yı yendi


15 Ocak 2011

Yıllardır hayranı olduğumuz Amerika, çöküşün eşiğinde... Ki o Amerika, bizim iç ve dış ilişkilerimizde hala söz sahibi olabilme çabasında.
Peki ekonomik olarak çökmekte olan Amerika’ya neden hala bağımlıyız?
Kelin ilacı olsa önce kendi başına sürermiş. İşte o hesap. Amerika önce kendini kurtarmaya baksın.
Tabi bizler de rotamızı artık Amerika’dan çok Çin’e çevirmeliyiz. Bakarsınız böylece Amerika tandanslı ülkemizi bölmeye çalışan dış güçlere, karşı koyabiliriz.
Neden Amerika değil de Çin?
Çünkü Çin, ekonomik gücünü küresel alanda kanıtladı. Çin ekonomisi yılda yüzde 10’luk bir büyüme gerçekleştiriyor. Çin ürünleri dünya çapında rekabet ediyor. Aynı zamanda Çin’in nüfusu Amerika’nın nüfusunun 4 katı. Araştırmacılara göre Çin, 2027’den önce dünyanın bir numarası olacak.
Bakın, bu bir kehanet değil. Aradığımız bir numarayı sonunda bulduk; Çin...!

Amerika’nın Çin’den 83 milyar dolar borç aldığını biliyor muydunuz? Ayrıca her gün 1 milyar dolar açığı var. Ulusal borcu 7.4 trilyon dolar, dış ticaret açığı ise 630 milyar dolar.
Anlayacağınız bizim durumumuz bile Amerika’dan neredeyse daha iyi. Ama Amerika batarken bizi de yanına çekmeye çalışıyor.
Amerikan ekonomisinde çöküş, dağıttıkları ev kredileri ile başlamıştı. Sloganları şöyleydi: “Kira öder gibi evinizi ödeyin...!” Aynen şu an bizde olduğu gibi. Bizim ekonomimizde çekirdek gibi satılan evlerin kredileri sayesinde tez zamanda büyük bir dalgalanma yaşanırsa hiç şaşırmayın.

Amerika hakkında bilmediklerimiz (Kaynak: Aydınlık Dergisi):
‘Yiyecek Pulu’yla yaşayan Amerikalıların sayısı, 40 milyon 800 bin.
2007-2010 yılları arasında 11 milyon kişi işini kaybetti.
İş bulma süresi ortalama 9 aya çıktı.
Her emekliye 3.3 çalışan düşüyor. Liberal ekonomi içinde emekli maaşlarının ödenmesi gün geçtikçe imkansızlaşıyor.
Her ay ortalama yüzde 10’un üzerinde mortgage ödemesi yapılamıyor.
Dünya çapındaki ekonomistler, ‘Çin, ABD’yi ne zaman geçecek?’ sorusu üzerinden toto oynamaktalarmış.
Bence geçti. Çünkü dün aldığım Samsonite marka bavulda bile ‘Made in China’ yazmaktaydı.

Çin’in fendi Amerika’yı yendi

Yıllardır hayranı olduğumuz Amerika, çöküşün eşiğinde... Ki o Amerika, bizim iç ve dış ilişkilerimizde hala söz sahibi olabilme çabasında.

Peki ekonomik olarak çökmekte olan Amerika’ya neden hala bağımlıyız?

Kelin ilacı olsa önce kendi başına sürermiş. İşte o hesap. Amerika önce kendini kurtarmaya baksın.

Tabi bizler de rotamızı artık Amerika’dan çok Çin’e çevirmeliyiz. Bakarsınız böylece Amerika tandanslı ülkemizi bölmeye çalışan dış güçlere, karşı koyabiliriz.

Neden Amerika değil de Çin?

Çünkü Çin, ekonomik gücünü küresel alanda kanıtladı. Çin ekonomisi yılda yüzde 10’luk bir büyüme gerçekleştiriyor. Çin ürünleri dünya çapında rekabet ediyor. Aynı zamanda Çin’in nüfusu Amerika’nın nüfusunun 4 katı. Araştırmacılara göre Çin, 2027’den önce dünyanın bir numarası olacak.

Bakın, bu bir kehanet değil. Aradığımız bir numarayı sonunda bulduk; Çin...!

Amerika’nın Çin’den 83 milyar dolar borç aldığını biliyor muydunuz? Ayrıca her gün 1 milyar dolar açığı var. Ulusal borcu 7.4 trilyon dolar, dış ticaret açığı ise 630 milyar dolar.

Anlayacağınız bizim durumumuz bile Amerika’dan neredeyse daha iyi. Ama Amerika batarken bizi de yanına çekmeye çalışıyor.

Amerikan ekonomisinde çöküş, dağıttıkları ev kredileri ile başlamıştı. Sloganları şöyleydi: “Kira öder gibi evinizi ödeyin...!” Aynen şu an bizde olduğu gibi. Bizim ekonomimizde çekirdek gibi satılan evlerin kredileri sayesinde tez zamanda büyük bir dalgalanma yaşanırsa hiç şaşırmayın.

Amerika hakkında bilmediklerimiz (Kaynak: Aydınlık Dergisi):

Yiyecek Pulu’yla yaşayan Amerikalıların sayısı, 40 milyon 800 bin.

2007-2010 yılları arasında 11 milyon kişi işini kaybetti.

İş bulma süresi ortalama 9 aya çıktı.

Her emekliye 3.3 çalışan düşüyor. Liberal ekonomi içinde emekli maaşlarının ödenmesi gün geçtikçe imkansızlaşıyor.

Her ay ortalama yüzde 10’un üzerinde mortgage ödemesi yapılamıyor.

Dünya çapındaki ekonomistler, ‘Çin, ABD’yi ne zaman geçecek?’ sorusu üzerinden toto oynamaktalarmış.

Bence geçti. Çünkü dün aldığım Samsonite marka bavulda bile ‘Made in China’ yazmaktaydı.