HABERTÜRK

Cindoruk’tan BOP açılımı


24 Ağustos 2010

Sizlere öncelikle Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hakkında biraz bilgi vereyim: Yaklaşık olarak 22 ülkeyi, genellikle “Arap devletlerini” kapsamaktadır. Projenin boyutları oldukça ilginç: Mesela Kuzey Afrika’daki Fas’tan başlamakta, sırayla Cezayir’i, Tunus’u, Libya’yı, Mısır’ı, Türkiye dahil Güney Kafkaslar’ı, Afganistan dahil Orta Asya’nın bazı devletlerini, Güney Asya’yı ve Ortadoğu’nun tamamını kapsamı içine almakta. (Hatta ilerideki durumda Orta Afrika’da bulunan bazı İslam ülkelerini de dahil edebilirlermiş).
Yani anlaşılacağı üzere bu plan içine girmiş olan bütün bölgeler, istikrarsızlık bakımından, dünyanın en önemli bölgelerinden birini oluşturmaktadır.
DP’nin deneyimli Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk bir sohbetimiz esnasında, Tayyip Erdoğan’ın 34 ayrı yerde itiraf ettiği BOP eşbaşkanlığının hukuki anlamını şöyle açıklamıştı;
“Bu Türk devletinin statüsünü değiştirme projesidir. Başka bir güç kudret eğer Başbakan’a bu görevi verdiyse o Başbakan milli değil, gayri millidir. Konunun bütün detayları ABD’de gizli kasalarda. Bunu da zaten Sayın Başbakan’a söylemezler.
Ona sadece bir parmak bal çalmışlar “sen eşbaşkansın” diye. Peki öbür eşbaşkan kim? Kendisi ‘bize bu görev verildi’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na, Türk Başbakanı’na başka hiç kimse görev veremez. Bu anayasayı ihlal suçudur. Kurulu düzeni, anayasayı devletin muntazam düzenini bozmak için yapılmış olan bir eylemdir. Türk Ceza Kanunu’nda cezası var, eskisinde de vardı, yenisinde de var.“ Yazımın başında da belirttiğim gibi, Ortadoğu, güneybatı Asya’da, tarihsel ve kültürel yakınlığı olan ülkelerin oluşturduğu coğrafi bir bölge. Akdeniz’den Pakistan’a kadar uzanarak Arap Yarımadası’nı kapsar.
İçinizde, günlerden beri sel suları altında kalmış olan Pakistan’a yardım etmek amacı ile Başbakan Erdoğan’ın kendini neden bu kadar paraladığını benim gibi merak edenler olmuş olabilir?
Bakarsınız Pakistan, ucundan BOP’a dahil olur da bizler ihmal etmiş olmayalım.
Değil mi..?
Yetkili makamlara göre sert yağışlarla dolu bir kış bizi bekliyor. Geçtiğimiz kış İstanbul’un göbeğinde dahi sel sularına kapılarak bir çok vatandaşımız can verdi.
Pakistan’dan bize yardım geldiğini duyan oldu mu?
Vallahi ben duymadım...