Yaz ayları süresince gerek yerel gerekse ulusal basında Çeşme haberlerinden geçilmez.
Yok İstanbul sosyetesi Çeşme’ye aktı, yok Alaçatı’yı dünya tanıdı, yaz aylarında Bodrum out Çeşme in oldu...
Yaz sezonu bitip de Çeşme yazlıkçılar ve İstanbul sosyetesi tarafından terk edildiği an Çeşme haberleri basından düşer.
Özellikle son günlerde aldığım duyumlara göre Çeşme‘de sıkıntılı günler yaşanmaktaymış.
Çeşme Ulusoy Limanı’nın üst tepesindeki, doğu kesimi konut ve eğitim alanı imarlı Karadağ Mevkisi’ne rüzgar santrali kurmak üzere çalışmalar başlatılmış. Hem yerli halk hem de bölge siyasetçileri sık sık tepkilerini dile getirerek seslerini Ankara’ya duyurmaya çalışıyorlar.
Karadağ tepesi Sakız Adasına bakar. Yazın sık sık Karadağ’dan tarafından manzarıyı seyre daldığım için tepkilerin nedenini anlayabiliyorum. Harika bir deniz ve karşıda gerdanlık gibi uzanan Sakız adası manzarası size kucaklar. Ayrıca, yamaçları tamamen teraslanarak ve yeterli toprak taşınarak elde edilen KARADAĞ’da üzüm yetiştirilmiş, Çeşme şarapçılığı bu sayede bugün bile taaaa Fransa’ya kadar ün ve nam salmıştır.
Bu bölgeye konacak olan rüzgar güllerinin oluşturacağı manzarayı gözümün önüne getirmeye çalıştığım da inanın bir an da yüzüm limon yalamış gibi oldu.
Rüzgar Santralinin kurulmak istendiği bölgeye karşı olan bazı AK Partililer ve CHP’liler imza kampanyası başlatmışlar .
Geçtiğimiz günlerde eski Çeşme AK Parti ilçe Başkanı Atilla Certel arayarak, konu hakkında ki tartışmaları duyup duymadığımı sordu. Sayın Certel’e duyduğumu ama bir de ondan duymak istediğimi söylediğimde Certel , “Çeşme’nin yararına olacak hiçbir projeye karşı değilim. Fakat Karadağ, rüzgar türbini üssü olamaz. Karşı çıkmamak Çeşme’ye ihanettir. Çeşme güneşi, denizi, rüzgarı ve termali ile gözdedir. Çeşme’de başka tepe mi kalmadı da, Sakız Adası ve deniz manzaralı Karadağ’a göz diktiler. Buna karşı çıkmak her Çeşme seveninin boynunun borcudur. CHP‘li Belediye Meclis Üyelerinden de karşı olanlar var.”
Atilla Certel’in serzenişlerine hak vermemek mümkün değil. Çeşme‘de başka yer mi kalmadı da güzelim Karadağ manzarasının içine edilmeye çalışılıyor?
Hani başka Çeşme yoktu?