Her nedense yaşadığımız ekonomik krizler beni bankalara karşı son derece güvensiz yaptı. 2001'deki krizin ardından içinde bulunduğumuz küresel kriz bizleri bankalara göbekten bağladı. 2001 de bir gün içinde iki katına çıkan döviz kuru yüzünden vatandaşların bankalardan dövizle almış oldukları ev, araba kredi borçları da ikiye katlanmış, ayrıca bir çok ailenin ocağı sönmüştü. Şimdi de durum farklı değil. Çünkü ülkemizde yüzde 13'e varan işsizlik oranı nedeniyle vatandaşlar ya gırtlaklarına kadar kredi kartı borcuna ya da herhangi bir türde banka kredisine bağımlı durumdalar.
"Gün gelir işsiz kalırsam, banka borcumu nasıl öderim?" düşüncesi bir çoğumuzun o an aklından bile geçmez. Hele bir de her ay başı tıkır tıkır maaş aldığımız güvenli bir işimiz ya da gelir getiren bir iş yerimiz var ise.. ?
İŞSİZLİĞE KARŞI TEDBİR
Düşük faizli, 36 ay vadeli son model arabalar, mortgage ile alınan evler.. Ve bir gün ekonomik kriz patlar. İş yerleri kapanmaya ya da eleman çıkararak küçülmeye başlarlar. Peki şimdi ne olacak? Alınan krediler, kart borçları ya da kira nasıl ödenecek? Ya hemen yeni bir iş bulamazsan?
İşsizlik korkusunun yol açtığı bu endişeleri gidermek amacı ile sigortacılık anlayışı yeni bir sistemi devreye sokmuş. İşsizlik halinde bir süre gelirin kesilmemesi, kredi kartlarının, ev kirasının hatta alınmış olan kredilerin ödenmesi için özel sigortalar devreye girmeye başlamış. Türkiye'de artık tüketicilerin yeni alacakları konut, otomobil, ev eşyası hatta nakit ihtiyacına kadar birçok kredi işsizliğe karşı sigortalanmaktaymış. Özel işsizlik sigortaları öncelikle bankacılıkta ve de kredi alacaklarında yoğun kullanılmaya başlanmış.
Sigortadan faydalanma süresi kurumlara bağlı olarak, üç ile 12 ay arasında değişmekteymiş. Bazı kurumlar kredi taksitlerinin yüzde 50'sinden başlayacak şekilde, bazıları ise tamamını sigorta edebiliyormuş.
Bu uygulamalar Türkiye'de çok yeni olduğundan, bankalar müşterilerine bazen aldıkları kredilerin içinde veya verdikleri kredi kartları ile bu sigorta türünü müşterilerine satmakta veya müşterilerine hediye etmekteymiş.
KİM KİMİ KORUYOR?
Haberi Businessweek dergisinin son sayısında okuduğumdan beri bankanın mı müşteriyi, müşterinin mi bankayı ya da bankanın kendisini mi koruduğunu anlayabilmiş değilim.
Sakın "İşsizlik korkunuzu sigorta ile yenin" sloganı yeni bir bankacılık tuzağı olmasın?