HABERTÜRK

Bombanın gölgesinde...


27 Mayıs 2011

Dün sabah saat 09.00 sularında, ailece kahvaltı sonrasında otururken birden müthiş bir patlama sesiyle yerimizden sıçradık. Havaların sıcak olmasından dolayı kapı pencere açık oturduğumuzdan ses o kadar şiddetli duyuldu ki ben önce oturduğumuz sitede tüp patladı zannettim.

Eşim ise hiç istifini bozmadan, “Tüp falan değil. Bir yeri patlattılar yine...” diyerek sakinliğini korumaya devam etti. Ben ise İzmirli merakı ile kendimi balkona attım. Tam o esnada acı acı öten siren sesleri etrafı sardı. Patlama sesinin duyulmasından tam 15 dakika önce eve gelen yardımcımız Süheyla dehşet içinde balkona koşarak “Ayşem Hanım, Koç Köprüsü’nün orada olmuş patlama. Ben biraz önce oradan geçtim size gelebilmek için. Verilmiş sadakam varmış...” derken yüzü bembeyaz olmuştu.

O an eşimin her gün aynı güzergahtan geçerek iş yerine gittiği aklıma geldi ve telaşla “Mete sakın hemen evden çıkayım deme. Baksana ikinci bir bombadan bahsediyorlar” derken gözüm ekrandaki görüntülere takıldı.

Bomba patladığında oradan geçmekte olan belediye otobüsünde bulunan çok sayıda yaralı vatandaşımız hastaneye kaldırılmaktaydı. Uzun süre dışarıdan gelen siren sesleri, meraklı bakışlar, kameralar ve çığlıklar...

Patlamanın meydana geldiği otobüs durağının arka sokağında oturan kardeşimi bir anda hatırlayarak hemen telefona sarıldım. Birkaç çalıştan sonra açılan telefonda Bora’nın sesini duyunca ‘oh’ çektim ve ona da “Sakın sokağa çıkma” diye sıkı sıkı tembihte bulundum. (Ablalık işte...)

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun yaptığı açıklamaya göre patlamada 7 vatandaşımız yaralanmış. Sizlere bu satırları yazarken halen daha olay yeri polis kordonu ile çevrili. Yol yıkama araçları patlamanın ve vatandaşlarımızın yerdeki kanlarını temizlemek üzere yollara su sıkmakta.

İşte bu görüntüler eşliğinde aklıma Habur kapısında davul zurna ile karşıladığımız PKK’lı bebek katilleri ve şehit aileleri geldi.

Dün doğuda, güneydoğuda, batıda hatta bazı şehirlerin göbeğinde...

Bugün ise İstanbul’un en işlek caddesi Akmerkez’in yanı, yani Koç Köprüsü, bizim evin de arka sokağı...

Yarın...?